Translation of "Ment" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Ment" in a sentence and their turkish translations:

- Il ment.
- Il ment !

- O yalan söylüyor.
- O, yalan söylüyor.

Tom ment.

Tom yalan söylüyor.

Il ment.

- O yalan söylüyor.
- Yalan söylüyor.

Quelqu'un ment.

Birisi yalan söylüyor.

- L'un d'eux ment, probablement.
- L'une d'elles ment, probablement.

Muhtemelen onlardan biri yalan söylüyor.

- L'un de vous ment.
- L'une de vous ment.

Biriniz yalan söylüyor.

Ou quelqu'un ment

veya birileri yalan söylüyor

Il ment mal.

O kötü bir yalancıdır.

Elle ment mal.

O kötü bir yalancıdır.

Il me ment.

Bana yalan söylüyor.

Marie me ment.

Mary bana yalan söylüyor.

Tom ment-il ?

Tom yalan söylüyor mu?

- Il ment comme un arracheur de dents.
- Il ment outrageusement.

O, nefes alışı kadar çok kolay yalan söyler.

Il ne ment jamais.

O asla yalan söylemez.

À l'évidence, il ment.

Belli ki yalan söylüyor.

Il ne ment pas.

- O yalan söylemez.
- O, yalan söylemez.

Je pense qu'il ment.

Sanırım o yalan söylüyor.

Tout le monde ment.

Herkes yalan söyler.

Elle ne ment jamais.

O, asla yalan söylemez.

Je pense qu'elle ment.

Onun yalan söylediğini düşünüyorum.

Mais... ça ne ment pas.

Ama... Bu yalan söylemez.

Mais... ça ne ment pas.

Bu yalan söylemez.

Fred ment tout le temps.

- Fred her zaman yalan söylüyor.
- Fred hep yalan söylüyor.

Thomas croit que Marie ment.

Tom Mary'nin yalan söylediğini düşünüyor.

Je pense que Tom ment.

Sanırım Tom yalan söylüyor.

Il ment comme il respire.

Nefes alışı kadar doğal şekilde yalan söyler.

Tom ment souvent à Marie.

Tom sık sık Mary'ye yalan söylüyor.

Penses-tu que Tom ment ?

Tom'un yalan söylediğini düşünüyor musun?

Elle ment sur son age.

O, yaşı hakkında yalan söylüyor.

Je sais que Tom ment.

Tom'un yalan söylediğini biliyorum.

- Il ment.
- Il dit un mensonge.

O yalan söylüyor.

Je peux deviner quand quelqu'un ment.

Birinin ne zaman yalan söylediğini söyleyebilirim.

Elle me ment tout le temps.

O her zaman bana yalan söylüyor.

Elle te ment tout le temps.

O her zaman sana yalan söylüyor.

C'est une Allemande. Donc elle ment !

O bir Alman. Dolayısıyla yalan söylüyor olmalı.

Il ment, je le devine toujours.

O yalan söylüyor, ben her zaman söyleyebilirim.

Tom dit que Marie ment beaucoup.

Tom Mary'nin çok yalan söylediğini söylüyor.

Je me demande pourquoi Tom ment.

Tom'un neden yalan söylediğini merak ediyorum.

- C'est une bonne menteuse.
- C'est un bon menteur.
- Il ment avec talent.
- Elle ment avec talent.

O iyi bir yalancı.

Tom ment comme un arracheur de dents.

Tom afili yalanlar söylüyor.

- Je ne crois pas Naomi ; je crois qu'elle ment.
- Je ne crois pas Naomi. Je crois qu'elle ment.

Naomi'ye inanmıyorum. Sanırım o yalan söylüyor.

On ment parfois pour ne pas blesser l'autre.

Bazen bir başkasının duygularına zarar vermemek için yalan söyleriz.

Suivez votre cœur, car il ne ment jamais.

Kalbinin sesini dinle, o sana asla yalan söylemez.

Tu sais que Tom ment, n'est-ce pas ?

Tom'un yalan söylediğini biliyorsun, değil mi?

- Il ne ment jamais.
- Ce n'est pas un menteur.

O yalan söyleyecek son kişidir.

Ne le crois pas, il ment comme il respire !

Ona inanma. O sağda solda yalan söyler.

Je ne crois pas Naomi. Je crois qu'elle ment.

Naomi'ye inanmıyorum. Sanırım o yalan söylüyor.

- Comme il ment souvent on ne peut pas lui faire confiance.
- Comme il ment souvent, on ne peut pas compter sur lui.

Sık sık yalan söyler, o güvenilmezdir.

Son histoire ne peut pas être vraie. Elle ment souvent.

Onun hikayesi gerçek olamaz. O sık sık yalan söyler.

- Tom ment constamment.
- Tom est toujours en train de mentir.

Tom her zaman yalan söylüyor.

Comme il ment souvent on ne peut pas lui faire confiance.

O sık sık yalan söylediği için ona güvenemeyiz.

- Il se peut que Tom mente.
- Peut-être Tom ment-il.

Belki Tom yalan söylüyor.

Il aime ses cheveux, son sourire, ses yeux ? Il ment vraiment très bien.

O, onun saçını, tebessümünü, gözlerini seviyor mu? Erkek, o iyi bir yalancı.