Examples of using "Yhteistä" in a sentence and their turkish translations:
Avrupa'nın ortak bir dili var mı?
Ortak birçok şeyimiz var.
Onların hepsinin ortak neyi olduğunu merak ediyorum.
Tom ve benim ortak çok şeyimiz var.
İkinizin ortak çok şeyi olmalı.
Bence para sevgisi hepimiz için ortak.
Onunla ortak hiçbir şeyim yok.
Onlarla ortak bir şeyim yoktu.
Umarım hiçbir şey birlikteki son günümüzü mahvetmez.
Tom ikinizin çok ortak şeyi olduğunu söylüyor.
İngiltere ve Japonya'nın politik sistemlerinin ortak bir sürü şeyi var.
Tom ve Mary'nin neredeyse ortak hiçbir şeyi yok.
Tom ve Mary'nin ortak bir şeyi olduğunu sanmıyorum.
Bence Tom ve Meryem'in pek ortak noktaları yok.
Neden bir odayı paylaşmıyoruz?
Almanya'nın İsviçre'yle sınırı var mı?
Tom ve Mary birbiriyle geçinmiyor. Onların ortak bir şeyi yok.
Matematikçiler buna Fransızlarla müştereken sahiptir: onlara her ne söylemeye çalışıyorsan, onlar onu alır ve onu kendi tarzlarıyla çevirir ve onu tamamen farklı bir şeye çevirirler.