Examples of using "Kanssaan" in a sentence and their turkish translations:
Onunla sevişmek istiyorum.
O gece onlarla birlikte miydin?
O gece onunla birlikte miydin?
O akşam onlarla birlikte miydin?
O akşam onunla birlikte miydin?
Cevabını onunki ile karşılaştır.
Onunla nişanlıyım.
Sorunu onunla tartıştım.
Onunla temas halindeyim.
Onunla yakın ilişkiler içindeyim.
Onunla konuşabilir miyim?
Onunla bir saat konuştum.
Onlarla olmak istiyorum.
Onunla birlikte koruya girdim.
Onlarla uzlaşmaya çalıştık.
Mary'yi onunla gördüm.
Onunla daha sonra konuşacağım.
Onunla birlikte yaşar.
Onunla birlikte gitti.
Onunla ne yapacağımı bilmiyorum.
Tom kendisiyle akşam yemeği yemesi için Mary'nin dışarı çıkmasını istedi.
Artık onunla konuşmayacağım.
Onlarla sorunu tartışalım.
O, onunla birlikte gitti.
Onunla sevişmek istiyorum.
Onunla hiç çalışmadım.
Onunla evlenmeyi umuyorum.
Tom Mary'nin kendisiyle kaçmasını istedi.
Onunla çıkmak istiyorum.
Onunla seks yapmadım.
Onunla evlenmeyeceğim.
Keşke onunla evlenseydim.
Onunla birlikte huzursuz hissediyorum.
Onlarla geri dönemem.
Onunla çok fazla zaman harcadın.
Genellikle onunla aynı fikirde olurum.
Tom Mary'nin kendisiyle tenis oynamasını istedi.
Keşke onunla evlenseydim.
Dan Linda'yı onunla birlikte Londra'ya dönmesi için ikna etti.
Onunla ilgilenmesi zordur.
O, onunla çıkmak istiyor.
O onunla evlenmek için söz verdi.
Dün gece telefonda onunla konuştum.
Niçin Mary onunla pikniğe gidiyor?
Onunla ortak hiçbir şeyim yok.
Ne demek istiyorsun, onunla mı yattın?
Tom onunla Boston'a gitmesi için Mary'yi ikna etmeye çalışıyor.
O ve ben neredeyse aynı boydayız.
- O muhtemelen onunla cinsel ilişkiye girmedi.
- Belki de onunla seks yapmadı.
Onlarla ortak bir şeyim yoktu.
O, onunla geçen yıl evlendi
Onunla birlikte yaşamanın o kadar kolay olmadığı çıktı.
Açıkçası, onunla çalışmak istemiyorum.
Tom onunla evlenmemi istedi.
Hiçbirimiz onun fikrine karşı değiliz.
Tom'un Mary'nin onunla birlikte Boston'a gitmesini isteyeceğini düşündüm.
Ben Tom'a onunla özel olarak konuşabilip konuşamayacağımı sordum.
Tom onunla evlenmemi istediğinde ben evet dedim.
O, ona onunla evlenmesini rica etti.
Tom Mary'yi kendisi ile nasıl çıkarttı.
Tom Mary'nin kendisiyle birlikte konsere gideceğini gerçekten umuyordu.
"Onunla evleneceğim." "Hayır evlenmeyeceksin" dedi onun babası.
Sanırım meseleyi onunla tartışmamın zamanıdır.
Tom onunla öğle yemeği yemek için istekli olduğunu söyledi.
Onunla beraber olduğun sürece mutlu olamazsın.
Tom Mary'nin kendisiyle gitmesini istedi.
Tom Mary'nin onunla birlikte akşam yemeği yemeği düşünebileceğini ummuştu.
O çok kibar, onunla çalışmayı sevmemin nedeni bu.
Onunla geçinemem.
Tom'un Mary'nin gerçekten onunla birlikte çıkmak isteyeceğine inanma sorunu vardı.
İster Tom'dan hoşlan istersen hoşlanma, hâlâ onunla çalışmak zorundasın.
Onun fikrine katılamadım.
Onunla geçinmek zor olduğu için insanlar Tom'la çalışmayı sevmiyor.
Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.
Onunla aynı fikirde değilim.