Examples of using "Valitettavasti" in a sentence and their turkish translations:
Maalesef!
- Tüh!
- Tüh be!
Maalesef, rapor doğrudur.
Maalesef bilgi doğru.
Ne yazık ki, o gelmedi.
Üzgünüm babam dışarıda.
Ne yazık ki bugün vaktim yok.
Maalesef, bu doğru.
Ne yazık ki, neredeyse hiç Fransızca konuşmam.
Ne yazık ki senin için kötü bir haberimiz var.
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
Korkarım ki öyle değil.
Ne yazık ki, etrafta kimse yoktu.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
- Ne yazık ki, o söylenti doğru.
Maalesef, bozuk param yok.
Üzgünüm, çek kabul etmiyoruz.
Maalesef şimdi gitmek zorundayım.
Korkarım zamanım olmayacak.
Ne yazık ki kötü haberim var.
Maalesef bu mümkün değil.
Ne yazık ki durum bu değildi.
Üzgünüm seninle aynı düşüncede değilim.
Maalesef Tom şu anda meşgul.
Ne yazık ki davetinizi kabul edemem.
Ne yazık ki, onu senin için yapamam.
Maalesef bu cümle tamamen anlaşılmaz.
Ne yazık ki Tom partine katılamayacak.
Ama ne yazık ki, bu o kadar da doğru bir tepki değil.
- Bu ne yazık ki doğrudur.
- Maalesef doğru.
Onu yapmak isterim ama ne yazık ki vaktim yok.
Maalesef kahveyi tükettim.
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.