Examples of using "Tuossa" in a sentence and their turkish translations:
Ben o otelde kalıyorum.
O ev perili.
O mağazayı denedin mi?
O köşede bir kitapçı vardı.
O, Tom'un doğduğu evdir.
Ben o mağazada alışveriş yapmayı seviyorum.
- O bilgisayar dört çekirdekli işlemciye sahip.
- O bilgisayarın dört çekirdekli işlemcisi var.
- O bilgisayarın işlemcisi dört çekirdekli.
O köşede bir kamu telefonu var.
Onunla ilgili sana yardım edebilir miyim?
Benim dairem o binada.
Ailem o evde yaşıyor.
Bakın, bunlar sincap izleri.
"Nerede kalıyorsun?" "Şu otelde."
O fotoğrafta çok iyi görünüyorsun.
O evde kimse yaşamıyor.
O restoranda iyi bir yemeğin var mı?
O mağazada şeker ve tuz satıyorlar.
Tom o restoranda yemek yemek istemiyor.
Sanırım Tom'un onu yapmama yardım etmesini isteyeceğim.
Aklı başında hiç kimse gece şu ormanda yürümez.
O, son beş gündür o otelde kalıyor.
Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.
O burgerde sıçan eti olmadığına emin misiniz?
Onlar o dükkânda et satarlar.
Ben bir çocukken o gölette yüzerdim.
Oradaki çocuk onun erkek kardeşidir.
"Bak, bir sincap!" "Nerede? Bana göster!" "Tam orada, şu ağaçta. Onu bulabilir misin?" Ah, onu şimdi görüyorum!"