Examples of using "Tekeminen" in a sentence and their turkish translations:
Kurabiye yapmak zaman alır.
Onu yapmak zaman kaybı olurdu.
- Onu yapmak eğlenceli mi?
- Bunu yapmak eğlenceli midir?
Artık onu yapmak gerekli olmayacak.
Bunu yapmada hiçbir sorunum yoktu.
Film yapımı heyecan verici bir iştir.
Bunu yapmak zor değil.
Bazen yanlış şeyi yapmak doğru şeydir.
Onu yapmayı durdurmalısın.
Onu yapmayı durdurmak zorundaydım.
Eleştirmek, yapmaktan daha kolaydır.
Onu yapmak oldukça basitti.
Bunu yapmak çok zor değildi.
Bilmek ve yapmak iki farklı şeydir.
Pizza yapmak Tom'dan öğrendiğim bir şeydir.
Bunu yapmak bize kalmış.
Gerçekten onu yapmayı bırakman gerektiğini düşünüyorum.
Onu yapmak zor değil.
İşi salıya kadar bitirmek çok kolay olacak.
İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.