Examples of using "Saakka" in a sentence and their turkish translations:
Biz ikiye kadar konuştuk.
- Pazar gününden beri yağmur yağıyor.
- Pazardan beri yağmur yağmaktadır.
Öğleye kadar kalırım.
Biz zirveye ulaşmadık.
Ölünceye kadar onu hatırlayacaksın.
Lütfen yarın sabaha kadar bekle.
Bisikletimi eve iterek götürdüm.
Hayatımın geri kalanı boyunca seni seveceğim.
Tom on yaşına kadar Boston'da yaşadı.
Öğleye kadar geldin.
Gerçekten pazartesiye kadar kalmak istiyor musun?
Mary'nin beline kadar saçları var.
1962'ye kadar Cezayir bir Fransız mandasıydı.
Batı'da 20. yüzyıl kadar geç bir zamanda gerçekleştiriliyordu.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.
Tom çocukluğundan beri burada yaşıyor.
Tom, Mary'yi anaokulundan beri tanıyor.
Ölene kadar cezaevinde kalmanı umuyorum.
Tom'un annesi 103 yaşına kadar yaşadı.
Dün gece saat 10:00 kadar çalıştık.
Tom dün gece gece yarısına kadar Fransızca çalıştı.
Tom ve Mary anaokulundan beri arkadaşlar.
Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Görünen o ki, banka soygunu en ince ayrıntısına kadar planlanmış.
Tom 2.30'a kadar meşgul olacağını söyledi.
Bu bira salonunda, bir litreye kadar bira sipariş edebilirsiniz.
1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren
Saat ona kadar bekledi ve çok geçmeden gitti.
Pazardan beri, dükkan kapalı.
Bundan Tom'a bahsedinceye kadar bekle.
Yaza kadar güçlükle bekleyebilirim.
Avustralya'dan ayrıldığında kaç yaşındaydın Tom?
Bu akşam saat altıya kadar boşum.
Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.
Aç olmasan bile bir şey yemelisin. Aksi takdirde öğle yemeği vaktine kadar dayanmazsın.
Peri masalları genellikle "bir zamanlar" ile başlar ve "sonsuza kadar mutlu yaşadılar" ile biter.
Telesekreterde bir mesaj: "Lütfen beni sonra ara. 18.00'e kadar cep telefonumdan, ondan sonra ise sabit hat üzerinden bana ulaşabilirsin.
Canın bir şey yemek istemese bile bir şey yemelisin. Yemezsen, öğle yemeği saatine kadar dayanmazsın.
Tom'un altı yaşından beri yürüme sorunu var.