Examples of using "Ottakaa" in a sentence and their turkish translations:
Al bunu.
Al bunları.
Her şeyi al.
İlaç al.
Acil bir durumda, temsilcim ile temas kurun.
Yakala!
Lütfen meyveye buyurun.
Bir çember oluşturun ve el ele tutuşun.
- Her altı saatte bir bu ilacı için.
- Bu ilacı her altı saatte bir al.
- Her altı saatte bu ilacı iç.
Ne istiyorsan al.
- Yönetimi ele geçir.
- Kontrolü ele al.
- Kontrol altına alın.
Onu tut.
Bunu tut.
Lütfen tatlıya buyurun.
Lütfen otur ve bekle.
Lütfen biraz meyveye buyurun.
Tom'u al.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala!
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Şekerleme yap.
Kahvaltıya buyurun.
İstediğini al.
Çilek reçeline buyurun.
İstediğin herhangi bir şeyi al.
Buyur al.
- Üzümlerden alsanıza.
- Üzümden alsana.
Salataya buyurun.
Lütfen biraz daha pasta buyurun.
Hoşunuza giden bir şeye buyurun.
- Yakala onu.
- Onu yakalayın.
- Yakala onu!
- Onu yakala!
Lütfen bu pastalara buyurun.
Daha fazla kurabiye alın.
Her ne istiyorsanız buyurun lütfen.
Lütfen biraz pasta yiyin.
İstediğiniz yemeğe buyurun lütfen.
Buzdolabından istediğini alabilirsin.
Ben varmadan önce evime varırsan, bir içki iç.
Bu kurabiyelere buyurun.