Examples of using "Luokseen" in a sentence and their turkish translations:
Beni onlara götür.
Bear'ı gördüm, ama ona ulaşabileceğimi sanmıyorum.
Ben ona gittiğimde o uyuyordu, ama ben onu uyandırdım.
O kadar şiddetli yağmur yağdı ki onu başka bir zaman ziyaret etmeye karar verdik.