Examples of using "Katsomaan" in a sentence and their turkish translations:
Gelip şuraya bakın.
Hadi, bir göz atalım!
- Git ve bir bak.
- Git ve bir göz at.
Bir korku filmi izleyeceğim.
Tom'u görmeye gittim.
Tom'un iyi olup olmadığını görmeye gideceğim.
Sinemaya gitmek istiyorum.
Tom etrafa bakmak için durdu.
Yakında beni görmeye gel.
TV izlemekten usandım.
Dövüşü izlemek için bir kalabalık toplandı.
Ben dışarı çıkıp havai fişekleri izleyeceğim.
Tom, daha yakından bakmak için eğildi.
Bir film izlemeye gitmek istiyorum.
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
insanlar bu dağı görmek için Nepal'e geliyor
Gidelim ve ne olduğunu görelim.
Sahildeki kaplumbağaları görmek için gittik.
Tom'un eşyalarıma bakmasını istedim.
Çocuklarım beni görmeye geliyorlar.
Tom Mary'nin ona bir göz atmasını söyledi.
- Birlikte oyuna gitmemizi ister misin?
- Birlikte maça gitmemizi ister misin?
Acaba gidip buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!
O asla arkasına bakmadı.
Bizi görmeye gel!
Senin çatı katında ne olduğunu görmeye gidelim.
Dışarıda başka şeyler bulmak için madenden çıkıyoruz.
Neden Tom'u görmeye gidemiyoruz?
Neler olduğunu görmeye gideceğim.
Gelmek ve benimle bir film izlemek ister misiniz?
Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.
Ben Tom'u görmeye gittim ama o orada yoktu.
Pencereden gün batımını görebiliyorduk.
Bir ara bizi görmeye gel.
Hangi filmi seyredeceksin?
Yarın öğleden sonra herhangi bir zamanda beni görmeye gel.
Evimizde oturduk ve TV seyrettik.
Tom beni görmeye geliyor.
Bu üç yabancı Ukrayna'nın kurtarılabilip kurtarılamayacağını görmek için dünyaya geldi.
Onlar her ay bir kez maç izlemeye giderler.
İşten sonra Tom'la bir filmi izlemeye gittim.
Okuldan sonra Tom'la bir film izlemeye gittim.