Examples of using "Kulkevat" in a sentence and their turkish translations:
Ama daha gözü pek olanlar şehrin içlerine kadar giriyor.
Trenler otobüslerden daha sık gelirler.
Endonezya'nın Lembeh Boğazı'ndan geçen gelgit suları
Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.
Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.