Examples of using "Menossa" in a sentence and their turkish translations:
Ben sinemaya gidiyorum.
Ben geri dönüyorum.
Gidiyorum.
Sinemaya gidiyor musun?
Biz sinemaya gidiyoruz.
Şehre gidiyorum.
Bir yere gidiyor musun?
Şehir merkezine gidiyorum.
Ben bankaya gidiyorum.
- Eve gidiyor musun?
- Eve mi gidiyorsun?
- Eve mi gidiyorsunuz?
Kiliseye gidiyoruz.
Biz yürüyüşe gidiyoruz.
- Pistten çıkıyorsun.
- Konu dışına çıkıyorsun.
- Ofise gidiyorum.
- Büroya gidiyorum.
Ben spor salonuna başlıyorum.
Öğle yemeği yiyeceğim.
Siz arkadaşlar nereye gidiyorsunuz?
Güneye gidiyoruz.
Tom da gidiyor mu?
Nereye gidiyorsun?
Balayında nereye gidiyorsun?
Evlendiğini duydum.
Biz bu gece sinemaya gidiyoruz.
Nereye gidiyorsun?
Tatilde nereye gidiyorsun?
Kim evleniyor?
Biz gemiye dönüyoruz.
O nereye gidiyor?
Şimdi nereye gidiyorsun?
Biz şimdi dışarı çıkıyoruz.
Tam yatmaya gitmek üzereydim.
Ne tarafa gidiyorsunuz?
Ne olduğunu anlıyorum.
Ben evlenmiyorum.
O, Ooita'ya gidiyor.
Biz onları göreceğiz.
Tom nereye gidiyor?
- Onlar nereye gidiyorlar?
- Onlar nereye gidiyor?
Annem her zaman hareket halindedir.
- Doğru yönde ilerliyoruz.
- Biz doğru yönde hareket ediyoruz.
Linda evleniyor.
Doğru yönde gitmiyorsun.
Pizza yemek için şehir merkezine gidiyoruz.
O, Chiba Stadyumu'na gidiyor.
Ülke doğru yönde ilerliyor.
Biz bu yönden gidiyoruz.
Plaja gidiyorum. Ya sen?
Tom'un nereye gittiğini biliyorum.
Kiliseye gidiyorum.
Bu yaz bir yere gidecek misin?
Biz gidiyoruz.
Gidiyor olman gerekmiyor mu?
Bu öğleden sonra nereye gidiyorsun?
Onlar gidiyorlar.
Üç ay içinde evleniyoruz.
Bana nereye gittiğini söyler misin?
Ciddi ciddi gitmeyi düşünmüyorsun, değil mi?
Endişelenme. Bir yere gitmiyorum.
Onlar sadece oradaki dükkâna gidiyorlar.
Bir korku filmi izleyeceğim.
Avrupa'ya ne zaman gideceksin?
Niçin Mary onunla pikniğe gidiyor?
Telefon çaldığında yatmaya gitmek üzereydim.
Doğru yoldan gittiğimizden emin misin?
Ekim ayında evleniyoruz.
Birlikte dışarı gidiyor musunuz?
Telefon çaldığında dışarı çıkmak üzereydim.
- Gittiğin yerde buna ihtiyacın olmayacak.
- Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.
Tom'un yerine gidiyorum.
Tom ve Mary pizza yemek için şehir merkezine gidiyorlar.
Biz Tom'un evine gidiyoruz.
Bu, evleneceğiz ya da herhangi bir şey gibi değil.
Yarın Noboribetsu'ya gidiyor musun?
Nereye gidiyorsun, Tom?
Tom Mary'nin gittiği her yere gitmek istedi.
Nereye gittiğini biliyorum.
- Evleneceği adam astronot.
- Onun evleneceği adam bir astronot.
O, ertesi gün eve gideceğini söyledi.
Tom'un tekrar evlendiğine inanamıyorum.
Siz ikiniz birlikte mi çıkıyorsunuz?
Evlendiğime heyecanlandığını sandım.
Tom Çinli bir takas öğrencisiyle çıkıyor.
Hiçbir yere gitmiyorum.
Gitmiyorum, çünkü diğer nedenlerin yanı sıra param yok.
Nakagawa onu aradığımda dışarı çıkmak üzereydi.
Çok tuhaf bir şey oluyor.
Birlikte çıkıyor muyuz?
Yarın gidiyorum.
Ben bir idealistim. Nereye gittiğimi bilmiyorum, ama gidiyorum.
Pazartesi hiçbir yere gitmiyorum.
- Nereye gidiyorsun?
- Nereye yöneliyorsunuz?
- Nereye gidiyorsunuz?
Tom nereye gittiğine bakmadığı için Mary'ye çarptı.
- Nereye gidiyorsun?
- Nereye gidiyorsunuz?
Nereye gidiyorsun?
Ben şimdi oraya gidiyorum.
Mary ve ben mayıs ayında evleniyoruz.
Mary ve ben ağustos ayında evleniyoruz.