Examples of using "Jumiin" in a sentence and their turkish translations:
Kedim bir ağaçta sıkıştı.
Kedi ağaçta mahsur kaldı.
Tom bir trafik sıkışıklığında yakalandı.
Bir trafik sıkışıklığında saatlerce takıldılar.
Onlar sıkıştılar.
Tom'un arabası kara saplandı.
Hiç asansörde sıkıştın mı?
İş çıkışındaki yoğun trafiğe yakalanmak korkunçtur.
Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
Yazıcının içinde bir kağıt parçası sıkıştı ve artık çalışmıyor.
2.30'da bir randevum vardı fakat trafikte sıkıştım ve oraya zamanında varamadım.