Examples of using "Huomaat" in a sentence and their turkish translations:
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
Küçük bir yansıma sizin hatalı olduğunuzu gösterecektir.
- Bir hata görürseniz lütfen düzeltin.
- Eğer bir hata görürsen, öyleyse lütfen onu düzelt.