Examples of using "Vähitellen" in a sentence and their turkish translations:
Dışarıda hava yavaş yavaş kararıyor.
Yavaş yavaş, kendi yazılarındaki iyileşmeyi fark edeceksin.
Ken'den yavaş yavaş hoşlanmaya başlıyorum.
AB'nin birliği giderek daha sarsıntılı hale gelmektedir.
Buradaki nemli iklime yavaş yavaş alışıyorum.
Bitki azar azar büyüdü.
İlk başta, ben bunu sevmedim, ama gitgide eğlenceli oldu.
Yavaş yavaş sinirime dokunuyorsun.
Gitmeliyim.
- Şimdi gitmek zorundayım.
- Şimdi gitmeliyim.