Examples of using "Virheitä" in a sentence and their turkish translations:
Ben nadiren hatalar yaparım.
- Herkes hata yapar.
- Herkes hatalar yapar.
Bir sürü hata yaptım.
Tom hatalar yaptı.
Hatalar yapmayın!
Kompozisyonunun birkaç hatası var.
Ben çok hata yapıyor muyum?
Biz bazen hatalar yaparız.
Ve büyük bir sorun var: Bu projeksiyonlardan her biri şekilde, mesafe de,
Hatalar yapmaktan korkmayın.
Sen neredeyse hiç hata yapmazsın.
Bütün sözlükler hata içerir.
Hepimiz hatalar yaparız.
Raporunuzda az sayıda hatalar var.
Onun da hataları var.
Hatayı her zaman bende buluyordu.
O kitap hatalarla dolu.
"Herkes hata yapar..." "Bilhassa ahmaklar!"
Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.
Dikkatsiz bir insan hata yapmaya eğilimlidir.
Aynı hataları tekrar yapmak istemiyorum.
Hatalar yaptım, ama iyi bir adam olmaya çalışıyorum.
Ne kadar çok dikkatli olursan o kadar az hata yaparsın.
Bir sürü hata yapmadan Fransızca konuşamıyorum.
- Tom'un benim yaptığım hatanın aynısını yapmasını istemem.
- Tom'un benim yaptığım aynı hataları yapmasını istemiyorum.
Herhangi bir hata yapmadım.
- Hayatımda bir aptalca hatadan daha fazlasını yaptım.
- Hayatımda aptalca bir hatadan daha fazlasını yaptım.
Japonlar bile Japonca konuşurken hata yapabilirler.
Hatalarla dolu uyduruk biçimde yazılmış bir raporu karalama.
- Bir hata görürseniz lütfen düzeltin.
- Eğer bir hata görürsen, öyleyse lütfen onu düzelt.
Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.
Tom, anne ve babasının kendisine yapmış olduğu hataları kendi çocuklarına yapmamak konusunda kararlıydı.