Examples of using "Huoli" in a sentence and their turkish translations:
Endişelenme. İyi olacak.
Bakım onu çabuk yaşlandırdı.
Endişelenme. Dikkatli olacağım.
Çok fazla yemediğinizden emin olun.
Merak etmeyin. Ben Tom'a söylemeyeceğim.
Endişelenme. Ben her şey için ödeyeceğim.
- Üzülme. Tom burada olacak.
- Endişelenme. Tom burada olacaktır.
Gülmediğinden emin ol.
Merak etme. Bu sadece geçici.
Endişelenme. Bir yere gitmiyorum.
Endişe etmeyin.
Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.
Endişelenme, mutlu ol!
Pekala, en önemli sözleri hatırlamak için emin olun.
- O konuda endişelenme.
- Onu dert etmeyin.
Merak etmeyin!
Bir gün hayatın gözlerinin önünde hızla akıp gidecektir. Emin ol, izlemeye değer.
Merak etme. Bu defa başarısız olmayacağız.
Endişelenmeyin. Sizde bir sorun yok.
O konuda endişe etmeyin. Büyük bir sorun değil.
Bu büyük bir anlaşma değil. Onun hakkında endişelenme.
- Endişelenme.
- Üzülme.
- Merak etme.
- Takma kafana.
Gözlerini Tom'dan ayırma. Diğer insanları rahatsız edecek bir şey yapmadığından emin ol.
Şeridinde kal.
- Seni ilgilendirmez.
- Kendi işine bak!
Kendi işine bak.
- Seni ilgilendirmez.
- Sizi ilgilendirmez.
- Onun sizinle bir ilgisi yok.
- Bu sizi ilgilendirmez.
- Bu seni ilgilendirmez.
- Sana ne.