Examples of using "Liikaa" in a sentence and their turkish translations:
Çok şey biliyorsun.
Çok fazla okuyorsun.
Sen çok fazla içtin.
Çok fazla şey biliyorsunuz.
Ben çok yedim.
Ben çok fazla içki içerim!
Erkek kardeşim çok fazla konuşur.
Çok fazla kahve içiyorsun.
Yapacak çok işin var.
Tom çok fazla konuştu.
Dün çok fazla yemek yedim.
Çok fazla yemek yemeyin.
O çok fazla eğlenir.
Çok fazla eğlenirim.
Bu çok fazla mı?
Onlar çok pahalıya mal oldu.
Tom çok fazla kutlama yapar.
Çok fazla para harcıyorsun.
Sen çok fazla içtin.
Ben bugün çok fazla yedim.
Ben dün çok fazla yedim.
O çok fazla yiyor.
O çok fazla konuşuyor.
- Çok fazla içmedim.
- Çok fazla içki içmedim.
Tom çok meraklı.
O çok içti.
Çok fazla yedim.
Çok fazla şikayet ediyorsun.
Zaten çok fazla biliyorsun.
Çok fazla, çok fazladır.
Çok fazla biber koydun.
Çok fazla yemek sipariş ettik.
Tom çok içti.
Çok fazla konuşuyorsun.
başa çıkamayacağımız kadar çok örümcekle karşılaşabiliriz.
Akıl süzgecinden fazlaca geçirirsek
Çok koklamadığınız sürece...
Çok fazla çalışma!
Çok fazla içme, tamam mı?
Dün gece çok fazla yedim.
Çok fazla para harcıyorsun.
Çok fazla TV izleme.
Çok fazla ne kadar?
Çok şey söyledim.
Tom'un yeteri kadar çok zamanı var.
Çok fazla içiyorsun, Tom.
Sence çok konuşuyor muyum?
Bilgisayarının önünde çok fazla zaman harcıyorsun.
Bilgisayarımın önünde çok fazla zaman harcıyorum.
YouTube'ta bir sürü reklam var.
Tek başına çok zaman harcıyorsun.
O, Tom için çok fazlaydı.
Tom çok çalışır.
İnsanlara çok güveniyorsun.
Çok fazla içmemeye dikkat et.
Prenses çok makyaj yapıyordu.
- Çok fazla yersen şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.
Tekrar çok fazla içtim.
- Çok fazla yersen, şişmanlarsın.
- Çok fazla yemek yersen şişmanlarsın.
Tom çok fazla ekmek satın aldı.
Çok fazla yemediğinizden emin olun.
Sanırım çok içtim.
Uruguay'da inşaat malzemelerinin fiyatı çok arttı.
Lütfen aşırıya kaçmayın.
Kendi lisanın hakkında çok şey öğrenemezsin.
Çok fazla çalışıyorsun.
Tom çok konuştuğumu söylüyor.
Bu gerçekten çok fazla.
- Tom bilgisayar başında haddinden çok zaman geçiriyor.
- Tom bilgisayarın başında çok fazla zaman geçiriyor.
Tom çok fazla televizyon izliyor.
Çayına çok fazla şeker attın.
Bu kanepe çok yer kaplar.
Bu çorbada çok fazla tuz var.
Tom çok fazla süt aldı.
Birçok kişi avukata çok fazla para kazandırdığını düşünüyor.
Çok fazla düşünüyoruz ve çok az hissediyoruz.
Sanırım bugün biraz fazla yedim.
Çok fazla TV izlediğini düşünüyorum.
Tom oyunlar oynayarak çok fazla zaman harcar.
Tom çok yemek yediği için hastalandı.
Çok fazla şeker yememelisin.
Fazla çalıştığım için yorgunum.
Çok pahalı!
Sanırım çok fazla şeker kattım.
Bazı insanlar hükümetin oldukça çok fazla gücünün olduğunu düşünüyor.
Çok fazla makyajlı bir yüz garip görünüyor.
Bazı insanlar cumhurbaşkanının seyahat ederek çok fazla zaman harcadığını düşünüyor.
Tom Mary'nin çok heyecanlanmasını istemiyor.
Sanırım çok fazla tuz kullandın.
Klima çok fazla gürültü yapar.
Bana çok fazla çöp attığımızı açıkladı.
Bazı insanlar bu ülkede çok fazla sayıda avukat bulunduğunu düşünüyor.
Bunu çok düşünüyor olabilirim.
Sanırım çok fazla abur cubur yiyorsun.
- Çok fazla içmek tehlikelidir.
- Çok fazla içki içmek tehlikelidir.