Translation of "Aterian" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Aterian" in a sentence and their turkish translations:

Se houkutteli toisenkin mahdollisen aterian.

Başka bir potansiyel yemek tuzağa çekiliyor.

Hän söi suihinsa koko aterian.

- O, akşam yemeğinin her lokmasını yedi.
- Yemeğinin her kırıntısını yedi.

Söitkö hyvän aterian tuossa ravintolassa?

O restoranda iyi bir yemeğin var mı?

Yleensä juomme teetä aterian jälkeen.

- Biz genellikle bir öğünden sonra çay içeriz.
- Bir yemekten sonra, biz genellikle çay içeriz.

Olen laittanut sinulle hienon lämpimän aterian.

Sana güzel sıcak akşam yemeği pişirdim.

Italialaiset syövät ison aterian kahdesti päivässä.

İtalyanlar günde iki kez büyük yemek yerler.

Mietitään, miten voimme saada hyvän aterian haaskasta.

Pekâlâ, kendimize daha iyi bir yemek bulmak için bu leşi kullanmanın yolunu bulmalıyız.

Tätä ei kannata yrittää ison aterian jälkeen.

Buradan inmeden önce sıkı bir öğle yemeği yemiş olmak istemezsiniz.

- Syötyämme pyysin laskun.
- Aterian jälkeen pyysin laskun.

Yemeğin ardından hesabı istedim.

Minulla on vielä nälkä, joten voisin syödä kunnon aterian.

Hâlâ açım, bu yüzden bir öğün yemeliyim.

Moni eläin etsii hedelmiä värinäkönsä avulla. On viimeisen aterian aika. Pian on liian vaikea nähdä.

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.