Translation of "Söi" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Söi" in a sentence and their turkish translations:

- Tom söi aamiaista.
- Tom söi aamupalaa.

Tom kahvaltı yaptı.

- Tom söi itsensä kylläiseksi.
- Tom söi niin paljon kuin jaksoi.
- Tom söi vatsansa täyteen.
- Tom söi mahansa pullolleen.

Tom karnını doyurdu.

- Perhe söi illallisen yhdessä.
- Perhe söi päivällisen yhdessä.

Aile, akşam yemeğini birlikte yedi.

- Tomi söi minun keksini.
- Tomi söi mun keksit.

Tom benim kurabiyelerimi yedi.

- Marianne söi neljänneksen kakusta.
- Marianne söi neljäsosan kakusta.

Mary çeyrek pasta yedi.

- Hän söi neljänneksen kakusta.
- Hän söi neljäsosan kakusta.

O, kekin dörtte birini yedi.

Hän söi sanansa.

O sözünü tutmadı.

Krokotiili söi koiran.

Timsah bir köpek yedi.

Kuka söi leivän?

Ekmeği kim yedi?

Mies söi leivän.

Adam ekmeği yedi.

Mies söi leipää.

Adam ekmek yedi.

Tomi söi hampurilaisen.

Tom bir hamburger yedi.

Hän söi voileipää.

O bir sandviç yiyordu.

Tom söi pikaisesti.

Tom bir ısırık aldı.

Saturnus söi lapsensa.

Satürn çocuklarını yedi.

Mari söi grillikanasalaatin.

Mary ızgara tavuk salatası yedi.

Tomi söi lounaani.

Tom benim öğle yemeğimi yedi.

Alligaattori söi koiran.

Timsah köpeği yedi.

Perhe söi lounasta.

Aile öğle yemeği yedi.

Kissa söi hiiren.

Kedi fareyi yedi.

Tomi söi appelsiinin.

Tom bir portakal yedi.

Tom söi hiljaisuuden vallitessa.

Tom sessizce yemek yedi.

Kuka söi kaiken ruokamme?

Bütün yiyeceğimizi kim yedi?

Tomi söi vahingossa rotanmyrkkyä.

- Tom kazara bir miktar fare zehiri yuttu.
- Tom yanlışlıkla biraz fare zehiri içti.

Tomi söi kuin possu.

Tom bir domuz gibi yedi.

Tomi söi sinun karkkisi.

Tom senin şekeri yedi

Kuka söi kaikki keksit?

- Tüm kurabiyeleri kim yedi?
- Bütün kurabiyeleri kim yedi?

Hän söi palan piirakkaa.

O bir dilim pasta yedi.

Hän söi tuskin mitään.

O çok az şey yedi.

Hän söi rasiallisen suklaata.

O bir kutu çikolata yedi.

Tom söi aamiaisen yksikseen.

Tom kahvaltıyı kendi başına yedi.

Minun koirani söi sen.

- Onu köpeğim yedi.
- Köpeğim onu yedi.

Kuka söi loput tähteet?

Yemek artıklarının kalanını kim yedi?

Hän söi myrkyllisiä sieniä.

O zehirli mantarları yedi.

Tomi söi kaikki pekonit.

Tom bütün pastırmayı yedi.

Tomi söi kourallisen rusinoita.

Tom bir avuç dolusu kuru üzüm yedi.

Tomi söi puolet kakusta.

Tom pastanın yarısını yedi.

Tom söi kaikki tähteet.

Tom tüm yemek artıklarını yedi.

Hän söi neljänneksen kakusta.

O, kekin dörtte birini yedi.

Kuinka monta appelsiinia Tom söi?

Tom kaç tane portakal yedi?

Hän söi suihinsa koko aterian.

- O, akşam yemeğinin her lokmasını yedi.
- Yemeğinin her kırıntısını yedi.

Hän söi hyönteisiä ja hämähäkkejä.

O, böcek ve örümcek yedi.

Tom söi koko suklaarasian itse.

Tom tek başına tam bir kutu çikolata yedi.

Äiti, Tom söi minun keksini.

Anne, Tom benim kurabiyemi yedi.

Hän söi leipää ja voita.

Ekmeği tereyağıyla yedi.

Tom söi erehdyksessä alkuruokansa salaattihaarukallaan.

Tom yanlışlıkla salata çatalıyla antreyi yedi.

Tom söi liian monta hillomunkkia.

Tom çok sayıda jöleli börek yedi.

Tom söi koko pizzan yksinään.

Tom bütün pizayı tek başına yedi.

Mietinpä mitä Tom söi joulupäivällisekseen.

Noel yemeğinde Tom'un ne yediğini merak ediyorum.

Tomi söi kaikki kolme omenaa.

Tom üç elma yedi.

Tomi söi kerrosvoileivän omalla paikallaan.

Tom masasında bir sandviç yedi.

Tom söi Maryn sopan loppuun.

Tom Mary'nin çorbasını bitirdi.

Tom söi tähteeksi jääneen pizzan aamiaiseksi.

Tom kahvaltı için kalan pizayı yedi.

- Tom petti lupauksensa.
- Tom söi sanansa.

Tom sözünden döndü.

Bob söi etanan ja oksensi sitten.

Bob salyangoz yedi,sonra kustu.

Tom sairastui, koska hän söi liikaa.

Tom çok yemek yediği için hastalandı.

Tomi söi pilaantunutta ruokaa ja sairastui.

Tom biraz bozulmuş yiyecek yedi ve hastalandı.

Uusi liiketoiminta söi pois hänen omaisuutensa.

Yeni iş onun servetini yiyordu.

Tom haluaa tietää paljonko jäätelöä Mary söi.

Tom, Mary'nin ne kadar dondurma yediğini bilmek istiyor.

- Tom söi jo.
- Tom on jo syönyt.

Tom zaten yedi.

Olen melko varma, että kissani söi hamsterini.

Kedimin hamsterimi yediğinden neredeyse eminim.

Tom poimi vähän marjoja ja söi ne.

Tom bazı ufak meyveler topladı ve onları yedi.

Tom söi kolme munaa ja siivun paahtoleipää.

Tom, üç yumurta ve bir dilim kızarmış ekmek yedik.

- Lohikäärme söi hänet.
- Hän tuli lohikäärmeen syömäksi.

O bir ejder tarafından yenildi.

- Lohikäärme söi heidät.
- He tulivat lohikäärmeen syömäksi.

Bir ejderha tarafından yenildiler.

- Hän on kasvissyöjä, joten hän söi tofua kalkkunan sijaan.
- Hän on vegetaristi, joten hän söi tofua kalkkunan sijasta.

- O etyemez, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.
- O bir vejetaryen, bu yüzden hindi yerine soya peyniri yedi.

Tomi oli niin nälkäinen, että hän söi koiranruokaa.

Tom o kadar açtı ki köpek maması yedi.

- Tom petti lupauksensa.
- Tom rikkoi lupauksensa.
- Tom söi sanansa.

- Tom sözünü tutmadı.
- Tom sözünden döndü.
- Tom sözünü yerine getirmedi.

- Prinsessa päätyi hain kitaan ja menehtyi sinne.
- Hai söi prinsessan.

Prenses köpekbalığı tarafından yenildi.

Tom söi sushia kalliissa ravintolassa, joka on aivan kulman takana.

Tom tam köşedeki pahalı bir restoranda suşi yedi.

Lapsen joka melkein söi koko tämän kakun täytyy olla hyvin lihava.

Bu pastanın neredeyse hepsini yiyen çocuk çok şişman olmalı.