Examples of using "Kahdesti" in a sentence and their turkish translations:
İki kere iki dört eder.
Tom göğsünden iki kez vuruldu.
Sen Tom'u iki kez vurdun.
Ben iki kez intihar girişiminde bulundum.
İki kere iki dört eder.
O, haftada iki kez buraya gelir.
Ben bunu iki kez söylemek zorunda değildim.
Bu kitap iki kez okumaya değer.
- Ben iki kez Mt. Fuji'ye tırmandım.
- İki defa Fuji Dağı'na tırmandım.
Karanlıkta iki kez adımın söylendiğini duydum.
İtalyanlar günde iki kez büyük yemek yerler.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.
Durmuş olan bir saat bile günde iki kez doğru zamanı gösterir.
Almanca dersleri haftada iki kez yapılmaktadır- Pazartesi ve Çarşamba günleri.
Güneş, Ay ve Dünya ayda iki kere aynı hizaya gelir.
Bu ikinci kez okuduğum kitap Peter'in hediyesiydi.
İki kez evlendi ve yirmiden fazla çocuğu oldu.
Tom iki kez kustu.
Adını öğrenmeden ve yüzünü görmeden önceleri de sana âşıktım.
Tom bana haftada iki kez Fransızca öğretir.