Examples of using "Tennis" in a sentence and their turkish translations:
Tenis oynayalım.
Eskiden tenis oynardım.
Birileri tenis kortunda tenis oynuyordu.
Tenisi sevdi ve tenis koçu oldu.
Babam tenis sever.
Tom tenis oynamıyor.
Her gün tenis oynar.
Tenise bayılırım.
O tenis oynadı.
Kenji tenis oynar.
Tenis oynadım.
Tenis oynarım.
Tom tenis oynar.
Tom tenis oynadı.
Ben tenis izliyorum.
Ben tenis oynamayı seviyorum.
O bir tenis oyuncusu.
Tom, hem tenisi hem de masa tenisini iyi oynayabilir.
- Tenisçiyim.
- Ben bir tenisçiyim.
O bir tenis oyuncusu.
Tenis oynamam ama masa tenisi oynuyorum.
Yarın tenis oynayacağım.
Tenis benim en sevdiğim spordur.
İyi tenis oynar mısın?
Akira iyi tenis oynar.
Dün tenis oynamadım.
Tom çok iyi tenis oynayamaz.
Bende tenisçi dirseği var.
Biz tenis oynamaktan keyif aldık.
- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.
Ben genellikle tenis oynarım.
Tom tenis oynayamaz.
Tenis oynamayalım.
Tenis oynamaya ne dersin?
Onlar tenis oynuyorlardı.
O tenis oynamaktan hoşlanıyor.
Tenis oynamayı bilir.
Ben tenisten hoşlanmıyorum.
O, teniste iyidir.
O, dün tenis oynadı.
Biz dün tenis oynadık.
Tenis oynamaya son verelim.
Ben tenis oynamayı seviyorum.
O, tenise bayılıyor.
Tenis oynadın mı?
- Akira iyi tenis oynar.
- Akira güzel tenis oynar.
Tom tenis oynamaktan hoşlanıyor.
Tenis oynamaz mısın?
Tenisi seviyor musun?
Kadınlar tenis oynuyorlar.
Ben tenisinde iyiyim.
Babam tenisi sever.
Nancy tenis oynamaz.
- Tenis oynayabilirim.
- Ben tenis oynayabilirim.
- Tenis oynamasını biliyorum.
Tom tenis sevmez.
Tenis çalışmam var.
Dün tenis oynadın.
Tenis oynar mısın?
İyi tenis oynuyorsun.
- Tenis oynamak eğlenceli.
- Tenis oynamak eğlencelidir.
Tom tenis oynar mı?
Biraz tenis oynayalım.
Ben teniste çok kötüyüm.
Teniste kötüyüm.
Sen tenis oynayabilir misin?
Tom iyi tenis oynar.
Tom da tenis oynar.
- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.
- Ken tenis oynuyor mu?
- Ken tenis oynar mı?
Kumi tenis oynuyor mu?
O yarın tenis oynayacak.