Translation of "Wilderness" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Wilderness" in a sentence and their turkish translations:

- There was nothing here but remote wilderness.
- There is nothing here but remote wilderness.

Burada kuş uçmaz kervan geçmez bir ovadan başka hiçbir şey yok.

The Grand Canyon is true wilderness

Büyük Kanyon tam bir bakir doğa

- He believed in protecting America's wilderness areas.
- He believed in protecting the United States' wilderness areas.

O Amerika Birleşik Devletleri'nin vahşi alanlarını korumaya inanıyordu.

Could you survive alone in the wilderness?

- Vahşi hayatta tek başına yaşayabilir misin?
- Çölde tek başına hayatta kalabilir misin?

Hunting game is forbidden in this tranquil wilderness.

Avcılık oyunu bu huzurlu vahşi doğada yasaklanmıştır.

Sami loved hiking in the vast Canadian wilderness.

Sami, Kanada'nın geniş, vahşi doğasında yürüyüşe bayılıyordu.

Sami loved hiking in the vast Russian wilderness.

Sami, geniş Rus vahşi doğasında yürüyüşe çıkmayı seviyordu.

After eight days of hiking and canoeing in the wilderness,

dağ başında sekiz günlük doğa yürüyüşü ve kanodan sonra