Examples of using "Walls" in a sentence and their turkish translations:
Yerin kulağı var.
Duvarları beyaza boyadık.
O duvarları boyarken
duvarın nemlendiğini görseniz
Duvarların kulakları vardır.
- Duvarları boyadın.
- Duvarları boyadınız.
Duvarlar çıplaktı.
Bu duvarlar ses yalıtımlı değil.
Duvarlar kanlı.
Duvarlar iyi görünüyor.
Sivrisinekler surlara saygı duymazlar.
Duvarlara tükürme.
Çatısız duvarlar olabilir ama duvarlar olmadan çatı olmaz.
Duvarlar bugünlerde çok büyük.
bir tesadüf değil.
Duvarlar çok kalındı,
“Boyadığımız duvarları görüyor musunuz?
Duvarları beyaza boyadı.
Duvarların içinden göremem.
Süpermen duvarların içinden görebilir.
Tavuklar duvar üzerinden uçamazlar.
Duvarlar beyaz sıvalıdır.
Babam duvarları beyaza boyadı.
Duvarlar beyaza boyandı.
Duvarlarda duvar yazısı var.
Odasının kırmızı duvarları var.
Duvarlar çok ince.
Duvarları beyaza boyadık.
Bu duvarların ses yalıtımı yok.
Tom duvarları beyaza boyadı.
Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir.
Duvarların kulakları vardır, shouji'nin gözleri vardır.
Duvarları boyadın, değil mi?
Duvarlar alçıpandan yapılır.
Duvarlar açık kahverengiye boyandı.
Duvarlar kanla kaplı.
O, bütün duvarları yeşil boyadı.
Tom, duvarları açık yeşil renkte boyadı.
Kalenin duvarları çok kalın.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplıydı.
- Duvarlar duvar kağıdıyla kaplanmıştı.
Duvarlara tükürme.
ve toplumsal duvarlardan bahsediyor.
dikilerek yapay bir tümsek yapıldığını söyledim.
Ama o yaz duvarları boyadık.
Kasabanın etrafında yüksek duvarlar vardır.
Odamın duvarları yeşildir.
Eski şehir surlarla çevrilidir.
Bu duvarların renginden nefret ediyorum.
Yarı yıkılmış duvarlar orada dururdu.
Duvarlarına resim asar mısın?
Duvarlarda dar delikler var.
Sözler ya pencere ya da duvar gibidir.
Şehrin duvarları yıkıldı.
Duvarların içindeki askerler iyi korunuyordu.
ve müzik aslında toplumsal duvarlara işaret ediyordu
Sonra da dışarıdaki duvarları boyayacağız.”
Zaman duvar inşa etme zamanı değil,
Duvarları kaplamak için eski gazetelere ihtiyacım var.
O, duvarların içinden görebileceğini söylüyor.
- Filmlerde, hayaletler duvarların üzerinden yürüyebilir.
- Filmlerde, hayaletler duvarların içinden geçebilir.
Duvarların kulakları var, sürgülü kağıt kapıların gözleri var.
Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.
Odamın duvarları fazla ince.
Duvarları açık maviye boyamaya karar verdik.
Dört duvar arasında oturmaktan usandım.
Dan duvarların rengini beğenmiyor.
Odandaki duvarlar ne renktir?
Kızlarım bütün duvarları boyuyor.
zaman duvarları boyama zamanı.
Onların işi duvarları sıva ile örtmektir.
Odasının duvarları posterlerle kaplıydı.
Duvarlarda hiç resim ya da fotoğraf yok.
Eski evdeki duvarlar düz değildi.
Biz duvarları boyamadan önce mobilyaları örtmeliyiz.
İç duvarları altınla kapladı.
Tom'un odasının duvarları posterlerle kaplı.
iyi eğitimli garnizona gitmesini emretti.
kullanarak azaltma.Sıradan ampullerin kompakt
Duvarlar sarıyken, yer yeşile boyanmıştı.
Yolun her iki yanında eski duvarlar var.
Kitap rafları odamın duvarına montelidir.
Dan odasının duvarlarını ırkçı sembollerle süsledi.
- Duvarlar konuşabilseydi, bize hangi hikayeleri anlatırdı?
- Duvarlar dile gelseydi, bize ne hikayeler anlatırdı.
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Radyonun sesini o kadar yüksek açtım ki, duvarlar sarsıldı.
Tom yatak odasındaki duvarların rengini beğenmiyor.
Hiç çimento kullanmadan kalenin duvarlarını inşa ettiler.
6 gün boyunca süren mancınık atışlarından sonra duvarlar yıkılmıştı ve
Tarih bize duvarların yıkılabileceğini söylüyor fakat öyle yapmak hiç kolay değil.
Edward Snowden'in hikayesi bize duvarların bile kulaklarının olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.
Bu kaya duvarlar yolumuzu kapatıyor. Bu yüzden biraz dolaşacağız.
Yangının bu kata da ulaştığını duvardaki kurumdan görebilirsiniz.
1342 sel kronolojisi Köln'de, biri şehir duvarlarının üzerinde bir tekneye binebiliyorken, Mainz katedralinde suyun bir insanın göğüs hizasına geldiğini söylüyor.