Translation of "Suddenly" in Turkish

Suddenly...

Birdenbire,

- Tom appeared suddenly.
- Tom suddenly appeared.

Tom aniden ortaya çıktı.

- Suddenly everyone stopped talking.
- Suddenly everybody stopped talking.
- Everyone suddenly stopped talking.
- Everybody suddenly stopped talking.

Herkes ansızın konuşmayı kesti.

- Tom suddenly fell ill.
- Tom suddenly fell sick.
- Tom suddenly became sick.
- Tom suddenly got sick.

- Tom birden rahatsızlandı.
- Tom birdenbire hastalandı.

- Prices dropped suddenly.
- The prices fell suddenly.

Fiyatları aniden düştü.

- Suddenly, everything went black.
- Suddenly, I blacked out.

Ben birden bayıldım.

- Suddenly he spotted me.
- Suddenly he noticed me.

Aniden o beni fark etti.

- Tom suddenly looked concerned.
- Tom suddenly looked worried.

Tom birden endişeli göründü.

- Tom suddenly fell ill.
- Tom suddenly fell sick.

Tom birden rahatsızlandı.

- He suddenly stopped talking.
- He suddenly became quiet.

Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.

- Tom suddenly became sick.
- Tom suddenly got sick.

Tom birdenbire hastalandı.

And then, suddenly...

Ve sonra aniden…

Suddenly, it rained.

Aniden yağmur yağdı.

Don't brake suddenly.

Birden fren yapma.

Prices dropped suddenly.

Fiyatlar aniden düştü.

He died suddenly.

O aniden öldü.

He suddenly stopped.

O aniden durdu.

Tom suddenly disappeared.

Tom aniden kayboldu.

I braked suddenly.

Aniden fren yaptım.

It happened suddenly.

O aniden oldu.

Tom appeared suddenly.

Tom aniden ortaya çıktı.

Tom stopped suddenly.

Tom birden durdu.

I'm suddenly tired.

Aniden yoruldum.

Tom resigned suddenly.

Tom aniden istifa etti.

Tom died suddenly.

Tom aniden öldü.

Fadil suddenly died.

Fadıl aniden öldü.

Sami suddenly fled.

Sami aniden kaçtı.

- I suddenly felt old.
- I suddenly felt really strange.

Aniden yaşlı hissettim.

- The door opened suddenly.
- The door suddenly swung open.

Kapı aniden açıldı.

- Her face turned red suddenly.
- Her face suddenly turned red.

Onun yüzü aniden kızardı.

- Suddenly, it began to rain.
- Suddenly, it started to rain.

Aniden, yağmur yağmaya başladı.

- Oddly, she had suddenly disappeared.
- Strangely, she has suddenly vanished.

Garip bir biçimde, o aniden ortadan kayboldu.

- I've suddenly lost my appetite.
- I suddenly lost my appetite.

Aniden iştahımı kaybettim.

- Suddenly all the lights went out.
- Suddenly, all the lights went out.
- The light suddenly went out.

- Işık aniden söndü.
- Birden ışık söndü.

Where it suddenly flipped.

sonra aniden tersine döndü.

She suddenly became angry.

O aniden öfkelendi.

Suddenly the heavens opened.

Aniden gökler açıldı.

Suddenly I got lucky.

Birden şanslı oldum.

Our train stopped suddenly.

Bizim tren aniden durdu.

The bride suddenly laughed.

Gelin aniden güldü.

The plane crashed suddenly.

Uçak aniden düştü.

The tragedy happened suddenly.

Trajedi aniden oluştu.

She turned around suddenly.

O birden döndü.

He suddenly fell ill.

Aniden hastalandı.

The ghost vanished suddenly.

Hayalet aniden kayboldu.

War suddenly broke out.

Savaş aniden patlak verdi.

The weather changed suddenly.

Hava aniden değişti.

He came to suddenly.

O aniden geldi.

Suddenly, everything went black.

Aniden her şey karardı.

She suddenly fell silent.

O, aniden sessizleşti.

He suddenly stopped talking.

- O, aniden konuşmayı kesti.
- Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.

It suddenly started raining.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Suddenly, they stopped talking.

Aniden, konuşmayı durdurdular.

The prices fell suddenly.

Fiyatları aniden düştü.

Tom stood up suddenly.

Tom aniden ayağa kalktı.

Suddenly, something unexpected happened.

- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.

Tom suddenly lost consciousness.

Tom aniden bilincini kaybetti.

Suddenly, the rain fell.

Sıkça yağmur yağdı.

Tom suddenly felt cold.

Tom aniden üşüdü.

She suddenly became famous.

O birden ünlü oldu.

Suddenly, I heard shouting.

Aniden bir çığlık duydum.

I suddenly became dizzy.

Birden başım döndü.

I suddenly feel depressed.

Birden bunalıma girerim.

I suddenly feel sick.

- Birden hastalanırım.
- Kendimi birden kötü hissetmeye başladım.

I'm suddenly rather hungry.

Birdenbire oldukça acıktım.

I'm suddenly very thirsty.

Birdenbire çok susuyorum.

"Eureka!" shouted Tom suddenly.

Tom aniden "Eureka!" diye bağırdı.

Tom suddenly stopped talking.

Tom aniden sustu.

The ambassador died suddenly.

Büyükelçi aniden öldü.

The accident happened suddenly.

- Kaza birden oldu.
- Kaza pat diye oldu.
- Kaza birdenbire oldu.
- Kaza ansızın oldu.
- Kaza aniden oldu.

Suddenly Tom's attitude changed.

Tom'un tutumu aniden değişti.

Tom suddenly looked concerned.

Tom birden endişeli göründü.

I suddenly feel old.

Aniden yaşlı hissediyorum.

It suddenly hit me.

Aniden bana vurdu.

I suddenly had hope.

Birden umudum vardı.

Tom suddenly stopped laughing.

Tom aniden gülmeyi kesti.

The sound suddenly stopped.

Ses aniden durdu.

Suddenly my heart hurts.

Birden kalbim ağrıyor.

Suddenly, it looks bigger.

Aniden daha büyük görünüyor.

I suddenly felt old.

Aniden yaşlı hissettim.

She suddenly kissed me.

- O, birden öptü beni.
- Birdenbire beni öpüverdi.

Tom suddenly stopped smiling.

Tom aniden gülümsemeyi durdurdu.

I've suddenly lost weight.

Aniden kilo verdim.

Suddenly, it became noisy.

Aniden gürültülü oldu.

Suddenly the telephone rang.

Aniden telefon çaldı.

Suddenly, there were gunshots.

Birden silah sesleri duyuldu.

She suddenly lost consciousness.

O aniden bilincini kaybetti.

The escalator suddenly stopped.

Yürüyen merdiven aniden durdu.

Tom suddenly felt tired.

Tom aniden yorgun hissetti.

Tom suddenly stopped fighting.

Tom aniden dövüşmeyi bıraktı.

The train suddenly lurched.

- Tren aniden yalpaladı.
- Tren aniden sallandı.

Tom suddenly became famous.

Tom aniden ünlendi.

The end came suddenly.

Son ansızın geldi.

Layla's situation suddenly worsened.

Leyla'nın durumu aniden kötüleşti.

Sami's car suddenly disappeared.

Sami'nin arabası birdenbire ortadan kayboldu.