Translation of "Treating" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Treating" in a sentence and their turkish translations:

- How are they treating you?
- How have they been treating you?

Onlar sana nasıl davranıyor?

- Quit treating me like a kid.
- Quit treating me like a child.

Bana bir çocuk gibi davranmayı bırakın.

- Stop treating me like a kid.
- Stop treating me like a child.

Bana bir çocuk gibi davranmayı kes.

How's the world treating you?

İşler nasıl gidiyor?

Tom is treating a patient.

Tom bir hastayı tedavi ediyor.

How's Tom been treating you?

Tom sana nasıl davranıyor?

How are they treating you?

Onlar sana nasıl davranıyor?

How's married life treating you?

Evlilik hayatı sana nasıl davranıyor?

How is life treating you?

Hayat size nasıl davranıyor?

- They are treating me like a child.
- They're treating me like a child.

Onlar bana bir çocuk gibi davranıyor.

The doctors were treating the wounded.

Doktorlar yaralıları tedavi ediyorlardı.

Stop treating me like a child.

Bana bir çocuk gibi davranmayı bırak.

You're not treating me as an equal.

Bana eşit olarak davranmıyorsun.

Tom keeps treating me like a kid.

Tom bana bir çocuk gibi davranmaya devam ediyor.

Sami was treating Layla like a sister.

Sami, Leyla'ya bir kız kardeş gibi davranıyordu.

Life is as a box of matches. Treating it cautiously is foolish, not treating it cautiously is dangerous.

Yaşam bir kutu kibrit gibidir. Dikkatli davranırsan aptallıktır. Dikkatli davranmazsan tehlikelidir.

"I am treating a patient", the doctor said.

Doktor "Ben bir hastayı tedavi ediyorum" dedi.

Tell her that I am treating a patient.

Ona bir hastayı tedavi ettiğimi söyle.

You can't keep treating me like a kid.

Bana bir çocuk gibi davranmayı sürdüremezsin.

Tom has been treating you fairly, hasn't he?

Tom sana adilane davranıyor, değil mi?

"How's the world treating you, Tom?" "Pretty good."

"Dünya size nasıl davranıyor, Tom?" "Oldukça iyi."

People seem to be treating me differently today.

İnsanlar bana bugün farklı davranıyorlar gibi görünüyor.

I had been treating him for about six months.

ve altı aydır ona tedavi uyguluyordum.

I objected to her treating me like a child.

Bana bir çocuk gibi davranmasına itiraz ettim.

Tom scolded Mary for not treating John with respect.

Tom John'a saygıyla davranmadığı için Mary'yi azarladı.

Treating diabetes cost the U.S. $244 billion in 2012.

ABD'de 2012'de diyabet tedavisi 244.000.000.000 dolar tuttu.

"Start treating those people with love and respect right now.

"Şu an bu insanlara sevgi ve saygıyla davranmaya başlayın.

The man was used to treating this kind of wound.

Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.

The therapist is treating the patient for a back injury.

Doktor hastayı bir sırt yaralanması için tedavi ediyor.

Tom and Mary went trick-or-treating with their friends.

Tom ve Mary Cadılar bayramında kapı kapı dolaşıp para ve şeker toplamaya gittiler.

You should be ashamed of yourself for treating me this way!

Bana böyle davrandığın için kendinden utanmalısın!

Many methods have been proposed for treating fractures of the atrophic mandible.

Mandibula kondil kırıklarının tedavisinde birçok yöntem önerilmiştir.

- Why do you treat me like this?
- Why are you treating me this way?

Neden bana böyle davranıyorsun?

It never occurred to me that he might insist on treating me to dinner.

Bana yemek ısmarlamakta ısrar edebileceği aklımın ucundan dahi geçmezdi.

There is an urgent need for a more effective method of treating this disease.

Bu hastalığı tedavi edecek daha etkili bir yönteme acil olarak ihtiyaç var.

If you don't start treating people with a little more respect, people may start avoiding you like the plague.

Eğer insanlara biraz daha saygılı davranmaya başlamazsan, insanlar senden vebalı gibi kaçınmaya başlayabilir.