Examples of using "Traces" in a sentence and their turkish translations:
Hiç iz bırakma.
Dan geride hiçbir iz bırakmadı.
Arap levhası ize kuzeye doğru ilerliyor
ulaşımda ise kimyasal izler bırakıyorlar
İzleri hala bulunabilir.
Polis kimsenin izlerini bulmadı.
Polisler hiç kimsenin izini bulamadı.
burada biraz izler karışmış sanki
Hırsız hiçbir iz bırakmadan kaçtı.
Kan davamız çocukluğumuza kadar uzanır.
Onun beyaz ayakkabıları koyu kırmızı izler bırakıyor.
arkadan gelen karıncalar bu kimyasal izleri takip ederek ilerliyorlar
Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
Bu yeni bellek izlerini etkin bir şekilde ortaya koyamayız.
NASA'nın Mars gezicisi bir nehir yatağının izlerini keşfetti.
arkadan gelenler de yalnız, kimyasal izler bırakıyorlar
Tek kanıt, iç çamaşırına yapışmış sperm iziydi.
Kurbanın akciğerlerinde sabun izleri bulundu. Sanırım onlar onu banyoda boğdular.