Examples of using "Threatening" in a sentence and their turkish translations:
Hava tehdit ediyor.
- Gökyüzü tehditkar görünüyor.
- Hava bozdu.
- Beni tehdit mi ediyorsun?
- Beni tehdit mi ediyorsunuz?
Onlar beni tehdit ediyor.
Sami, Leyla'yı tehdit ediyordu.
Bu yağmur tehdit ediyor.
Gerçekten beni tehdit mi ediyorsun?
Bu adam seni tehdit ediyor mu?
Bu adam seni tehdit ediyor muydu?
Onlar benim hayatımı tehdit ediyor.
Kimse seni tehdit etmiyor.
Tom'un yaraları yaşamı tehdit eden değil.
Aslında beni tehdit etmiyorsun, değil mi?
Hastanın yaraları hayatı tehdit etmiyor.
Tom Mary'ye tehdit edici bir görüntü verdi.
Tom'un yaraları hayatı tehdit olarak düşünülmez.
Bir kişi hayatı tehdit edici yaralara katlandı.
Tom yaşamı tehdit etmeyen yaralanmalara sahip.
Mucizevi bir şekilde, Leyla'nın yaraları hayatı tehdit edici değildi.
- Havaalanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grevle tehdit ediyorlar.
Tom'un düşüşü yaşamı tehdit eden yaralanmalarla sonuçlandı.
Tom hayatı tehdit eden yaralanmalar ile hastaneye kaldırıldı.
Sami'nin Leyla'yı tehdit ettiğinden asla şüphelenilmedi.
Tom zaten tehdit edici üç telefon mesajı aldı.
O, kız arkadaşına tehdit edici bir mektup yazdı.
Beni tehdit etmen faydasız, bir şey söylemeyeceğim.
Bu sabah üç tane tehditkar telefon aldım.
Sami mahkemeye Leyla'nın tehdit mesajlarını sundu.
Ayrılıkçılardan tehdit e-postaları alıyorum.
İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.
Facebook, Twitter, YouTube ve Blogger hayatımızı tehdit ediyor.
Anafilaksi, ciddi ve hayatı tehdit eden bir alerjik reaksiyondur.
İyi değildim ama hayati tehlikem de yoktu.
Tom gece tehdit eden ruhlar tarafından çevrildiğini düşündü.
Beni tehdit etmenin anlamı yok. Ben sana hâlâ bir şey söylemeyeceğim.
Mahkumlar açlık grevine gitmekle tehdit ediyorlar.
- Tom her zaman istifa etmekle tehdit ediyor ama asla etmiyor.
- Tom her zaman bırakmakla tehdit eder ama asla bırakmaz.
- İstasyona varmadan önce, gökyüzü tehditkar olmuştu.
- Hava ben istasyona varmadan bozmuştu.
İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.
Roma yurttaşlarının ikamet ettiği böyle öne çıkan bir bölgeyi tehdit etmenin...
milyonlarca aile , okyanusta boğulacak ülkelerden
gazı olan karbondioksitin yol açtığı dünyayı öldürmekle tehdit ederek
Ekonomilerini tehdit eden, sübvansiyonların çoğunluğunu kaldırmak
İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.