Examples of using "Thermometer" in a sentence and their turkish translations:
Termometre 10 C'yi gösteriyor.
Termometre 30 dereceyi gösteriyor.
Termometre 10 dereceyi gösteriyor.
Tom termometreye baktı.
Termometre sıfırın altına düştü.
Termometre 15 derecede durdu.
Termometreyi kolunuzun altına koyun.
Termometre otuz derece olduğunu söylüyor.
Termometre dün gece sıfıra düştü.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
Termometre neredeyse en iyi arkadaşım.
Lütfen bu termometreyi kolunun altına koy.
Lütfen bu termometreyi dilinin altına koy.
Tom ağzına bir termometre koydu.
Sıcaklık bir termometreyle ölçülür.
Dün gece termometre eksi on derece kaydetti.
Termometrenin mucidi kimdi?
Tom ısıölçeri kolunun altına koydu.
Tom termometreyi duvara koydu.
Tom termometreyi ağzına koydu.
Termometreye göre, otuz derece.
Hemşire termometreyle ateşini ölçtü.
Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.
Hemşire termometre ile onun ateşini ölçtü.
Tom gösterge panelindeki ısıölçere baktı.
Termometreye göre, dışarıda otuz derece.
Termometre burada otuz derece olduğunu söylüyor.
"Anne, termometrenin nerede olduğunu biliyor musun?" "O her zamanki yerinde değil mi?" "Evet, kontrol ettim."
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.