Examples of using "Tear" in a sentence and their turkish translations:
- Elbisemdeki gözyaşını gördüğümde bir damla gözyaşı döktüm.
- Elbisemdeki yırtığı gördüğümde göşyaşı döktüm.
Göz yaşartıcı gaz odayı doldurdu.
Gözyaşların kalbimi paralıyor.
O bir gözyaşı dökmedi.
Kutuyu yırtarak açabilirsin.
Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.
Polis göz yaşartıcı bomba attı.
Bu evi yıkmalıyız.
Onun bu resmi yırtmasına izin verme.
M. Gorbatchev, bu duvarı yıkın!
Tom'un yanağından bir gözyaşı süzüldü.
Bizi parçalara ayırmaya çalışıyorlar.
Seni parçalara ayıracaklar!
Onun mektubu yırtıp attığını gördüm.
Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.
Biz evimizi yıkmayı planlıyoruz.
Bu duvarı yıkacağım.
Ona bir gaz bombası at.
Yazı defterinden bir sayfa kopar.
Göz yaşartıcı gaz, binaya ateşlendi.
Hiçbir şey bir gözyaşından daha çabuk kurumaz.
O gözüme gözyaşı getirdi.
O, yanağından gözyaşını sildi.
Bir damla bile gözyaşı dökmeyeceğim.
Kız kardeşimin mektubu yırttığını gördüm.
Bana gözyaşı kanalımın tıkandığı söylenildi.
Senden onun resimlerini yırtmanı istiyorum.
Tom evini yıkacak.
Zarfı dikkatle aç, yani yırtma.
Kimse bu evi yıkmayacak.
O kitaptan bir sayfa yırtacağım.
Bu şarkıyı ne zaman dinlesem hüzünlenirim.
- Normal aşınma ve yıpranma garanti kapsamında değildir.
- Garanti normal aşınma ve yıpranmayı içermemektedir.
Kütüphane kitaplarının sayfalarını yırtmamalısın.
Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.
- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.
Bu berbat adam için gözyaşı dökmem.
Tom, gözü yaşlı "üzgünüm" dedi.
Ronald Reagan Gorbaçev'in bu duvarı yıkmasını istedi.
Moralinizi bozan insanlardan uzak durun.
Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.
Gözünde gözyaşı ile bana baktı.
Tom gözünde yaşla bana baktı.
O çivide giysilerini yırtmamaya dikkat et.
Polis, göstericilere birçok göz yaşartıcı bomba attı.
Bahçede çalışırken elbiselerimi yırtarım.
Onlar eski binayı iki gün içinde yıkacaklar.
Bu sahne öylesine duygu yüklüydü ki gözyaşlarıma engel olamadım.
Toplumda daha fazla kanayan yara oluşmasını
Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?
Uzayın faydalarını sınırlayan engelleri ortadan kaldırmak için çalışıyoruz.
İsyancılar bıraktıktan sonra göz yaşartıcı gaz kutuları yolda görülebiliyordu.
Bana gönderdiği birkaç mektubu yırttım ve attım, pek bir şey değil.
- O gözyaşı dolu gözlerle kaçtı.
- Yaşlı gözlerle kaçıp gitti.
Bu eski bina onarmaya değmez. Onu yıksak daha iyi olur.
göz yaşartıcı gaz insanların kaçmasına ve kırılmasına neden olur pencereleri gizlemek ve yardım almak için.
Seni çıplak ellerimle parçalayabilirim.
Binlerce yıldır birçok eski kavim kaybolup gidiyor ve kimse onlar için gözyaşı dökmüyor.
Biz yaşamımızdan tek bir sayfa yırtamayız ama kitabı ateşin içine atabiliriz.
Biz hayatımızdan tek sayfa yırtamayız ama bütün kitabı ateşe atabiliriz.
Bu evin çok fazla onarıma ihtiyacı var, onu yıkmak ve yenisini yapmak daha kolay olacaktır.
Eğer o olursa, yazmış olduğum her şeyi yırtıp yakacağım.