Examples of using "Threw" in a sentence and their turkish translations:
zincir attı bekleyin zincir attı
- Attım gitti.
- Attım.
- Dışarı fırlattım.
- Ben istifra ettim.
- Ben kustum.
Bir tane attım.
Onu kim attı?
Tuz attın mı?
Sami kustu.
Sami eşyaları attı.
Tom bana bir elma attı.
ve attı.
Tom oyununda şike yaptı.
Tom'u dışarı attık.
Onları attık.
Onu attık.
Tom topu attı.
Şişeyi kim fırlattı?
Tom zarı attı.
- Attım gitti.
- Attım.
Tom dart oku fırlattı.
Onları dışarıya attık.
Onu dışarıya attık.
Onu dışarıya attık.
Oyuncağını attı.
O onu dışarı attı.
- O, topu attı.
- O, topu fırlattı.
İsyancılar kaldırım taşlarını fırlattı.
Tom, Mary'yi denize attı.
Topu fırlattım.
Zarları attım.
Tom sinir krizi geçirdi.
- Maçı bilerek kaybetti.
- Maçta yattı.
Tom'a bir elma attım.
- Tom topu bana fırlattı.
- Tom topu bana attı.
- Tom, Mary'ye bir elma attı.
- Tom bir elmayı Mary'ye attı.
Tom elmayı bana attı.
Topu Tom'a attım.
Tom eski defterlerini attı.
Ben üç defa kustum.
Çocuk bir taş attı.
Yiyeceğimi kustum.
O, havluyu attı.
Çocuklar ona taş attı.
Muzu attı.
Tom denize çapa attı.
Tom'un kız arkadaşı onu dışarı attı.
O bana elmayı attı.
Onu attım.
Ayakkabılarımı attım.
Tom Mary'ye beyzbol topu attı.
Tom Mary'ye bir ip attı.
Gazeteyi yere fırlattım.
Onlar bize mızraklar attı.
Belki onu ben attım.
Tom havlu attı.
Tom topu bana attı.
Ebeveynlerim beni attı.
Sami çantayı attı.
Sami, Leyla'nın kitaplarını attı.
- Tom kustu.
- Tom istifra etti.
Bana bir elma attı.
Tom gölete bir taş attı.
O bize bir bakış fırlattı.
Polis göz yaşartıcı bomba attı.
Tom, Mary'ye bir yumurta fırlattı.
İnsanlar politikacıya yumurta fırlattılar.
Tom bıçağını Mary'ye fırlattı.
Tom bana bir taş attı.
Tom tedbiri elden bıraktı.
- Tom kendini işine adamıştı.
- Tom kendini işine verdi.
Onu nehre attım.
Mary, Tom'u otobüsün altında attı.
Polis Dan'ı hapse attı.
Ona bir yastık attı.
Tom bana bir yastık attı.
Mary bana bir yastık attı.
Mary, Tom'a bir kartopu attı.
Tom Mary'ye bir domates fırlattı.
Tom, Mary'ye bir yastık attı.
Tom onu çöpe attı.
Biri onlara taş attı.
Biri ona taş attı.
Biri ona taş attı.
Tom, Mary'yi tekneden attı.
Tom Mary'ye bir kartopu attı.
Tom eski cüzdanını attı.
Jane bize bir bakış attı.
Biri Tom'a bir taş attı.
O, kendini benim kollarına attı.
Tom, Mary'ye bir cankurtaran simidi attı.
Kim Tom'a bir pasta attı?
Leyla kendini denize attı.
Tom pencereden bir şey fırlattı.