Examples of using "Splashed" in a sentence and their turkish translations:
Tom, Mary'ye su sıçrattı.
Tom Mary'ye su sıçrettı ve sonra Mary ona geri sıçrattı.
Onlar neşeyle birbirine su sıçrattı.
Tom onun yüzüne su sıçrattı.
Bir yağmur damlası onu yanağına sıçradı.
Yüzüme su çarptım.
Tom yüzüne su serpti.
Tom ve Mary birbirine su sıçrattı.
Tom kendini soğuk su ile yıkadı.
Sami benzini Leyla'nın evinin çevresine serpti.
Geçen bir araba üzerimize su sıçrattı.
Tom soğuk suyu yüzüne çarptı.
Tom ve Mary neşeyle birbirine su sıçrattı.
Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
Geçen bir araç bir su birikintisine çarptı ve üstüme su sıçrattı.
Hızla kalktı, yüzüne soğuk su sıçrattı, dişlerini fırçaladı ve tıraş oldu.
Daha önce, kaldırımda yürürken bir araba sürdü ve üzerime su sıçradı. Şuna bak! Eteğim ve ayakkabılarımın hepsi çamurlu.