Examples of using "Soul" in a sentence and their turkish translations:
Ruhumu yitiriyorum.
- Hiç kimsenin bir ruhu yok.
- Kimsenin bir ruhu yok.
Canınız korunmalı.
Bir noktada ruh parçalayan gerçek ise;
- Çalışmak insanı yüceltir.
- İş insanı yüceltir.
Ruh sonsuzdur.
Biz ruh arkadaşıyız.
- Bir Allah'ın kulu yoktu.
- İn cin top oynuyordu.
- Tek bir Allah'ın kulu yoktu.
- Kimsecikler yoktu.
Zencilerin mutfağını seviyorum.
Ruh ölümsüzdür.
Bunu kimseye söyleme.
Benim bir ruhum var.
Benim ruhum yok.
Ruhumu satmayacağım.
Avrupa, ruhunu kaybetti mi?
Biraz vicdan muhasebesi yaptım.
Bir insanın ruhu ölümsüzdür.
Ruhu cennetteydi.
- Ruhunuz bana ait.
- Canınız bana ait.
Bir ruh görmedim.
Yaşayan bir ruh yoktu.
Tom asla bir ruha zarar vermedi.
Tanrı senin ölümlü ruhuna yardım eder.
Ev ruhu gösterir.
Ruhu cennetteydi.
Ben kimseyi incitmedim.
Benim bir ruhum yok.
Herhangi biri bir ruha sahip midir?
Ruhunu satıyorsun.
Lanet olası bir ruh yoktu.
Ruhu tarladan yükseliyor.
- Görünürde kimse yoktu.
- İn cin top oynuyordu.
- Tek bir Allah'ın kulu yoktu.
- Kimsecikler yoktu.
- Etrafta hiç kimseler yoktu.
Huzur içinde yatsın.
Kısa tutmak ince zekanın ruhudur.
İnsan ruh ve bedenden oluşur.
Tom ve ben ruh arkadaşlarıyız.
İtiraf, ruh için iyidir.
Müzik geometri ruhudur.
Müzik ruh için harikadır.
Orada yaşayan bir ruh yoktu.
Aslında "löyly" kelimesi ruh anlamına geliyordu.
Müzik dilin ruhudur.
Ruhum gökyüzünde.
Ruhun huzur içinde yatsın.
Ona ruhumu açtım.
Tom çok cesur bir kişidir.
Meditasyon ruha iyi gelir.
Bu korkunç olaylar onu ruhen sarsmıştı.
bu her daim onun ruhundaydı.
ruh gök yüzüne yükselirken
Ticaretin ruhu dürüst iş yapmaktır.
Kişisel özgürlük demokrasinin ruhudur.
Gözler ruhun aynasıdır.
Tek bir ruh onun hakkında bilmiyor.
"Bana ruhunu ver", dedi şeytan.
- Müzik ruhun gıdası olarak düşünülür.
- Müzik, ruhun gıdası kabul edilir.
Ruhumu satmak istemiyorum.
Onlar ruhun ölümsüz olduğuna inanıyorlar.
Senin kollarında ruhum huzur buluyor.
Ruhun cehenneme gitmeye mahkûm.
Müzik, ruhun dışavurumudur.
Burada, hatalar diyaloğun ruhudur.
Buralarda yaşayan biri yok.
Ölümden sonra ruhum hiçbir şeye dönüşmüyor.
Dinler ruhun şiiridir.
Kalbinde ikinci fark edeceğiniz şey ruhunuzdur.
Adam ruhunu şeytana sattı.
Tom ruhun varlığına inanır.
Öldü ve ruhu cehenneme gitti.
- Biz ruh ikiziyiz.
- Biz ruh ikizleriyiz.
Ruh gitti ama onun çalışması kalır.
Yüz, kalbin aynasıdır.
Ruhun ölümsüzlüğüne inanıyorum.
Ruhum neredeyse vatanım oradadır.
Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.
Gözler ruhun aynasıdır.
Ruh vücudun hapishanesidir.
Şu adam ruhunu şeytana sattı.
Kalem ruhun dilidir.
Doğaçlama iyi bir örtüşme ruhudur.
Gözler ruhun penceresidir.
Ruh gibi bir şey var mı?
Sami canını mankenlik sektörüne feda etti.
Bu işe kalbimi ve ruhumu verdim.
Ben yalnızım, bedenden bedene uzanan mesafe ruhtan ruha uzanan kadar büyüktür.
mükemmel sağlık, gerçek benliğinizi keşfetmek, ruhunuzu diriltmek,
Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.
Şamanizme göre ölü bedenden ruh
- O elinden geleni yaptı.
- O canı gönülden yaptı.
- Burada bir Allah'ın kulu yok.
- Burada kimsecikler yok.
Biz yardım etmek zorunda olduğumuz fakir kimseye ulaştık.