Examples of using "Sock" in a sentence and their turkish translations:
Diğer çorabım nerede?
Ben bir çorabı kaybediyorum.
- Sessiz ol.
- Kapa çeneni.
İkinci çorabı bulamıyorum.
Çorap çekmecen hangisi?
Bu çorapta bir delik var.
Çorabımda bir delik var.
Çorabında bir delik var.
Onun çorabında bir delik var.
Çorabında büyük bir delik var.
Onu çorap çekmecemde sakladım.
Jon'ın çorabında bir delik var.
Tom'un çorabında bir delik var.
Bu çorabın eşi nerede?
Arkadaşımın Çorap adlı bir kedisi var.
Çorabımın içinde bir delik var.
Bunu bir daha yaparsan sana tokat atarım.
Mary parayı çorap çekmecesinde sakladı.
Tom çalınan yüzüğü bir çorapta sakladı.
Tom kendi mesajlarını şukulamak için kolpa hesaplar kullanıyor.
İşte tartışmaların çorap içinde düzüşen tavşanlardan daha sıcak geçtiği yer: Tatoeba!
Mary strafor toplarından ve eski bir çoraptan hoş bir kardan adam yaptı.
Onun çorabındaki delik o kadar büyük ki onun ayak bileğini görebilirsin.
Tom içki içmeye giderken taksiyle eve dönmesine yetecek kadar parayı çorabının içinde saklar.