Translation of "Ruined" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Ruined" in a sentence and their turkish translations:

- You're ruined.
- You are ruined.

Sen mahvoldun.

- He ruined it.
- She ruined it.

O onu mahvetti.

Everything's ruined.

Her şey mahvoldu.

We're ruined.

Biz mahvolduk.

- You ruined my life.
- You ruined my life!

Hayatımı mahvettin.

- You ruined my life.
- She ruined my life.

O hayatımı mahvetti.

You ruined everything.

Her şeyi mahvettin.

They ruined it.

Onu mahvettiler.

Nothing got ruined.

Hiçbir şey mahvolmadı.

It's obviously ruined.

O açıkça mahvoldu.

Tom was ruined.

Tom mahvolmuştu.

He ruined me.

O beni mahvetti.

Tom ruined me.

Tom beni mahvetti.

She ruined me.

Beni mahvetti.

Mary ruined me.

Mary beni mahvetti.

They ruined me.

Onlar beni mahvetti.

Tom is ruined.

Tom mahvoldu.

I ruined everything.

Her şeyi mahvettim.

You ruined it.

Onu mahvettin.

You ruined me.

Beni mahvettin.

You'll be ruined.

Harap olacaksın.

I ruined it.

Ben onu mahvettim.

Tom ruined it.

Tom onu mahvetti.

She ruined it.

O onu mahvetti.

Mary ruined it.

Mary onu mahvetti.

We ruined it.

Biz onu mahvettik.

I've ruined everything.

Ben her şeyi berbat ettim.

- You could've ruined everything.
- You could have ruined everything.

Her şeyi mahvedebilirdin.

- Tom could've ruined everything.
- Tom could have ruined everything.

Tom her şeyi mahvedebilirdi.

Tom ruined my weekend.

Tom, benim hafta sonumu harap etti.

My pants are ruined.

Pantolonum mahvolmuş.

He ruined my life.

O, yaşamımı mahvetti.

They ruined my life.

Hayatımı mahvettiler.

You ruined your clothing.

Sen elbiseni berbat ettin.

- I'm ruined.
- I'm devastated.

Ben harap oldum.

My shirt was ruined.

Gömleğim harap oldu.

My life is ruined.

Hayatım mahvoldu.

Tom ruined my life.

Tom hayatımı mahvetti.

Now you've ruined it.

Şimdi onu mahvettin.

Your boots are ruined.

Botların mahvoldu.

He ruined his clothes.

O, elbiselerini mahvetti.

Mary ruined her clothing.

Mary elbisesini mahvetti.

I ruined my clothing.

Ben giysimi mahvettim.

My dress is ruined!

Elbisem mahvoldu!

Her dress was ruined.

Onun elbisesi haraptı.

My makeup was ruined.

Makyajım bozuldu.

You ruined everyone's fun.

Herkesin eğlencesini mahvettin.

You ruined my life.

Hayatımı mahvettin.

The hailstorm ruined crops.

Dolu fırtınası ürünleri mahvetti.

My dress is ruined.

Elbisem mahvolmuş.

It ruined my life.

O, hayatımı mahvetti.

Fadil's reputation was ruined.

Fadıl'ın şöhreti yok oldu.

Sami just ruined it.

Sami onu sadece mahvetti.

Sami ruined Layla's life.

- Sami, Leyla'nın hayatını mahvetti.
- Sami, Leyla'nın yaşamını mahvetti.

You've ruined my concentration.

Konsantrasyonumu mahvettin.

The cat ruined everything.

Kedi her şeyi mahvetti.

He ruined his computer.

Bilgisayarını bozdu.

And you've ruined it. Now, you know, have you ruined it forever?

ama mahvettin. Düzeltilemeyecek kadar mı mahvettin?

Reclaiming ruined ground, growing anew.

yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.

The cat ruined my sofa.

Kedi kanapemi mahvetti.

The rains ruined the harvest.

Yağmurlar ürünü harap etti.

My Christmas is now ruined.

Noelim şimdi mahvoldu.

You ruined my birthday party.

Doğum günü partimi mahvettin.

That man ruined them completely.

O adam onları tamamen mahvetti.

The floods ruined the crops.

Seller ekinleri mahvetti.

The flood ruined the crops.

Su baskını mahsülleri mahvetti.

The show is ruined now!

Gösteri şimdi mahvoldu!

You ruined all my plans.

Tüm planlarımı mahvettin.

The scandal ruined his career.

Skandal onun kariyerini mahvetti.

That incident ruined the moment.

O olay ânı mahvetti.

- I'm sorry I ruined your party.
- I'm sorry that I ruined your party.

Partini mahvettiğim için üzgünüm.

- You've ruined my chances at being popular.
- You've ruined my chances of becoming popular.

Popüler olma şansımı mahvettin.

He ruined his health with drinking.

O sağlığını alkolle mahvetti.

He will be ruined for life.

O, yaşam için harap edilecek.

Now you've ruined it for me.

Şimdi onu benim için mahvettin.

Now you've gone and ruined everything.

Şimdi sen gittin ve her şeyi mahvettin.

Everything is ruined because of you.

Senin yüzünden her şey mahvoldu.

Our picnic was ruined by insects.

Pikniğimiz böcekler tarafından berbat edildi.

- You've ruined everything.
- You've spoiled everything.

Sen her şeyi mahvettin.

The boys have ruined the radio.

Çocuklar radyoyu mahvetti.

How many lives have you ruined?

Kaç hayatı mahvettin?

Unfortunately, that crash ruined this precious medicine.

Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.

The ruined castle is now under restoration.

Harap kale şimdi restorasyon altında.

Her day is about to be ruined.

Onun günü harap olmak üzere.

They ruined each other by being together.

Birlikte olarak birbirlerini mahvettiler.

A sudden illness ruined our vacation plans.

Aniden ortaya çıkan bir hastalık, tatil planlarımızı mahvetti.

His business failed and he was ruined.

İşi başarısız oldu ve o mahvoldu.

Your help prevented me from being ruined.

Yardımın benim mahvolmamı engelledi.

You've ruined my chances of becoming popular.

Popüler olma şansımı mahvettin.

On the roofs of ruined houses in Çanakkale.

güneş panelleri kurmak isteyen avukatlarla tanıştım.

The muddy road has ruined my new shoes.

Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.

The two of you have ruined my life.

İkiniz hayatımı mahvettiniz.