Examples of using "Ruined" in a sentence and their turkish translations:
Sen mahvoldun.
O onu mahvetti.
Her şey mahvoldu.
Biz mahvolduk.
Hayatımı mahvettin.
O hayatımı mahvetti.
Her şeyi mahvettin.
Onu mahvettiler.
Hiçbir şey mahvolmadı.
O açıkça mahvoldu.
Tom mahvolmuştu.
O beni mahvetti.
Tom beni mahvetti.
Beni mahvetti.
Mary beni mahvetti.
Onlar beni mahvetti.
Tom mahvoldu.
Her şeyi mahvettim.
Onu mahvettin.
Beni mahvettin.
Harap olacaksın.
Ben onu mahvettim.
Tom onu mahvetti.
O onu mahvetti.
Mary onu mahvetti.
Biz onu mahvettik.
Ben her şeyi berbat ettim.
Her şeyi mahvedebilirdin.
Tom her şeyi mahvedebilirdi.
Tom, benim hafta sonumu harap etti.
Pantolonum mahvolmuş.
O, yaşamımı mahvetti.
Hayatımı mahvettiler.
Sen elbiseni berbat ettin.
Ben harap oldum.
Gömleğim harap oldu.
Hayatım mahvoldu.
Tom hayatımı mahvetti.
Şimdi onu mahvettin.
Botların mahvoldu.
O, elbiselerini mahvetti.
Mary elbisesini mahvetti.
Ben giysimi mahvettim.
Elbisem mahvoldu!
Onun elbisesi haraptı.
Makyajım bozuldu.
Herkesin eğlencesini mahvettin.
Hayatımı mahvettin.
Dolu fırtınası ürünleri mahvetti.
Elbisem mahvolmuş.
O, hayatımı mahvetti.
Fadıl'ın şöhreti yok oldu.
Sami onu sadece mahvetti.
- Sami, Leyla'nın hayatını mahvetti.
- Sami, Leyla'nın yaşamını mahvetti.
Konsantrasyonumu mahvettin.
Kedi her şeyi mahvetti.
Bilgisayarını bozdu.
ama mahvettin. Düzeltilemeyecek kadar mı mahvettin?
yeniden yetiştiren doğa gibi yenileyici.
Kedi kanapemi mahvetti.
Yağmurlar ürünü harap etti.
Noelim şimdi mahvoldu.
Doğum günü partimi mahvettin.
O adam onları tamamen mahvetti.
Seller ekinleri mahvetti.
Su baskını mahsülleri mahvetti.
Gösteri şimdi mahvoldu!
Tüm planlarımı mahvettin.
Skandal onun kariyerini mahvetti.
O olay ânı mahvetti.
Partini mahvettiğim için üzgünüm.
Popüler olma şansımı mahvettin.
O sağlığını alkolle mahvetti.
O, yaşam için harap edilecek.
Şimdi onu benim için mahvettin.
Şimdi sen gittin ve her şeyi mahvettin.
Senin yüzünden her şey mahvoldu.
Pikniğimiz böcekler tarafından berbat edildi.
Sen her şeyi mahvettin.
Çocuklar radyoyu mahvetti.
Kaç hayatı mahvettin?
Maalesef kaza, bu değerli ilaçları mahvetmiş.
Harap kale şimdi restorasyon altında.
Onun günü harap olmak üzere.
Birlikte olarak birbirlerini mahvettiler.
Aniden ortaya çıkan bir hastalık, tatil planlarımızı mahvetti.
İşi başarısız oldu ve o mahvoldu.
Yardımın benim mahvolmamı engelledi.
Popüler olma şansımı mahvettin.
güneş panelleri kurmak isteyen avukatlarla tanıştım.
Çamurlu yol yeni ayakkabılarımı mahvetti.
İkiniz hayatımı mahvettiniz.