Examples of using "Roam" in a sentence and their turkish translations:
Dört at merayı dolaşıyor.
VPN'lere aşina değilseniz, işte Surfshark
Azizlerin yakınında şeytanlar gezinir.
Sektörden sektöre geziyorum,
Oort bulutunun içerisinde kuyruklu yıldızlar hareketli halde geziyor
Meralarda dolaşmayı severim.
Kedim geceleri dolaşmaktan hoşlanır.
Geyik parkın içinde özgürce dolaştı.
Bu haydut isyancılar dünyada dolaşmayı hak etmiyorlar.
Sığırlarının serbestçe başıboş gezinmelerine izin vermemeleri teşvik edildi.
Kaplanlar, av bulmak için çok geniş bir alanı dolaşırlar.
Tom, bahçede serbestçe dolaşabilsinler diye tavuklarını dışarı salıverdi.
Bir Japon erkek çocuğun rüştüne varır varmaz evini terk etmesi ve macera arayışı içinde kara yoluyla dolaşması gerekliliği eski zamanlarda gelenekti.