Examples of using "Referee" in a sentence and their turkish translations:
- Ben bir hakemim.
- Hakemlik yapıyorum.
Tom bir hakem.
Hakem düdüğünü üfledi.
Oyuncu hakeme saldırdı.
- Hakem maçı erteledi.
- Hakem oyunu askıya aldı.
Hakem kavgayı durdurdu.
Tom deneyimli bir hakem.
- Hakem olmak kolay değil.
- Hakemlik yapmak kolay değildir.
Hakem doğru karar verdi.
Tom hakeme aptal dedi.
Ben o akşam hakemdim.
Tom çok tecrübeli bir hakem.
Hakem yanlış karar verdi.
Bir hakem iki takıma da adil olmalıdır.
Titiz bir hakem maçı bozabilir.
Hakem ona sarı kartı gösterdi.
Hakem her iki tarafı da desteklememelidir.
Hokey hakemi dövüşü durdurmak için müdahale etti.
Hakem sportmenlik dışı davranışı nedeniyle Tom'u gönderdi.
Yardımcı hakem ofsayt bayrağını kaldırdı.
Hakem maçı bitirmek için düdüğünü çaldı.
Futbol kulübünün hakem hatası konusunda sıfır tolerans politikası vardır.
Kaleci topa dokunduğunda hakem diğer takıma bir köşe vuruşu verdi.
Eğer ki istediği sonuç bitmezse hakem herkesin gözünün önünde maç çıkışında öldürülüyor