Translation of "Suspended" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Suspended" in a sentence and their turkish translations:

- Tom got suspended.
- Tom was suspended.

Tom askıya alındı.

Tom got suspended.

Tom uzaklaştırıldı.

You've been suspended.

- Siz açığa alındınız.
- Siz uzaklaştırıldınız.

I've been suspended.

İşten uzaklaştırıldım.

I got suspended.

Askıya alındım.

Tom wasn't suspended.

Tom askıya alınmadı.

- Tom should've been suspended.
- Tom should have been suspended.

Tom askıya alınmış olmalıydı.

The game was suspended.

Oyun askıya alındı.

Tom has been suspended.

Tom askıya alındı?

She suspended the officer.

O, memuru işten uzaklaştırdı.

Tom should be suspended.

Tom askıya alınmalı.

- Tom is likely to be suspended.
- Tom will likely be suspended.

Tom muhtemelen askıya alınacak.

- Tom was suspended from school.
- Tom has been suspended from school.

Tom okuldan uzaklaştırıldı.

- Tom has had his licence suspended.
- Tom has had his license suspended.

- Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom'un ehliyetine el konuldu.

Tom was suspended from school.

Tom okuldan uzaklaştırıldı.

Tom's prison sentence was suspended.

Tom'un hapis cezası askıya alındı.

My license is still suspended.

Benim lisansım hâlâ askıda.

My license has been suspended.

Benim lisansım askıya alındı.

The referee suspended the game.

- Hakem maçı erteledi.
- Hakem oyunu askıya aldı.

Tom's license has been suspended.

- Tom'un ehliyetine el konuldu.
- Tom'un lisansı askıya alındı.

Tom won't likely be suspended.

Tom muhtemelen askıya alınmayacaktır.

Sami was suspended from school.

Sami okuldan uzaklaştırıldı.

- I think Tom has been suspended.
- I think that Tom has been suspended.

- Tom muhtemelen bunu yapmayı kabul etmeyecek.
- Sanırım Tom askıya alındı.

- I know Tom has been suspended.
- I know that Tom has been suspended.

Tom'un askıya alındığını biliyorum.

Tom has been suspended without pay.

Tom ödeme olmadan askıya alındı.

I got suspended for a month.

- Bir ay uzaklaştırma aldım.
- Bir ay için askıya alındım.

My apartment has a suspended ceiling.

Dairemde asma tavan var.

Tom got suspended for doing that.

Tom bunu yaptığı için askıya alındı.

I wonder why Tom was suspended.

Tom'un neden askıya alındığını merak ediyorum.

Tom wasn't suspended, but Mary was.

Tom görevden uzaklaştırılmadı ama Mary uzaklaştırıldı.

I got suspended for doing that.

Bunu yaptığım için uzaklaştırma aldım.

I don't want to be suspended.

İşten uzaklaştırılmak istemiyorum.

Two sticks of wood: suspended from each

İki tahta çubuk: iki taraftan da

Your license is still suspended, isn't it?

Senin lisansın hala askıda, değil mi?

Facebook suspended one of my six accounts.

Facebook benim altı hesabımdan birini askıya aldı.

- Tom is suspended.
- Tom has been expelled.

Tom uzaklaştırılmış.

Classes have been suspended due to floods.

Selden dolayı dersler ertelendi.

I doubt if Tom will be suspended.

- Tom'un askıya alınıp alınmayacağından şüpheliyim.
- Tom'un açığa alınacağını sanmıyorum.

Tom knew that I had been suspended.

Tom, askıya alındığımı biliyordu.

A chandelier was suspended from the ceiling.

- Tavandan bir avize asıldı.
- Tavandan bir şamdan sarkıtıldı.

- I think both Tom and Mary have been suspended.
- I think Tom and Mary have both been suspended.

Bence hem Tom hem de Mary askıya alındı.

Railroad service was suspended because of the fog.

Demiryolu hizmeti sis yüzünden askıya alındı.

Due to the fog, traffic is temporarily suspended.

Sis nedeniyle trafik geçici olarak durduruldu.

The train service was suspended by the earthquake.

Tren servisi deprem yüzünden ertelendi.

One of my six Facebook accounts was suspended.

Altı Facebook hesabımdan biri, Facebook tarafından askıya alındı.

The school principal suspended Tom for two days.

Okul müdürü Tom'u iki gün uzaklaştırdı.

I was suspended from work for a week.

Ben işten bir hafta boyunca askıya alındım.

The police suspended Tom's licence on the spot.

Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.

Tom was given a six-month suspended sentence.

Tom'a altı ay ertelenmiş hapis cezası verildi.

My Twitter account is suspended because of spamming.

- Twitter hesabım spamden dolayı askıya alındı.
- Çok kişiye istenmeyen e posta gönderdiğim için Twitter hesabım askıya alındı.

I was suspended from school for disorderly conduct.

Düzenin bozucu davranış nedeniyle okuldan uzaklaştırıldım.

The earth is just a sphere suspended in space.

Dünya sadece uzayda asılı duran bir küredir.

The peace talks have been suspended for a while.

Barış görüşmeleri bir süreliğine askıya alındı.

I saw my Twitter account suspended after a while.

Bir müddet sonra Twitter hesabımın askıya alındığını gördüm.

The lamp was suspended from the branch of a tree.

Lamba bir ağacın dalından askıya alındı ​​.

Work on the road was suspended because of the storm.

- Fırtınadan dolayı yolda çalışma askıya alındı.
- Fırtınadan dolayı yol çalışmasına ara verildi.

Tom was suspended for throwing a chair at another student.

Tom diğer bir öğrenciye bir sandalye fırlattığı için okuldan uzaklaştırıldı.

Since then, diplomatic relations between Canada and Iran have been suspended.

O zamandan beri Kanada ve İran arasındaki diplomatik ilişkiler askıya alındı.

Flights on this route have been suspended due to the weather.

Bu güzergahta hava durumu dolayısıyla uçuş durduruldu.

Tom got caught cheating on a test and was suspended from school.

Tom bir testte kopya çekerken yakalandı ve okuldan uzaklaştırıldı.

The driver who caused the accident was driving with a suspended license.

Kazaya neden olan sürücü, askıya alınmış bir ehliyetle araba kullanıyordu.

The fireworks show was suspended after 30 minutes due to the thunderstorm.

Havai fişek gösterisi fırtına nedeniyle 30 dakika sonra askıya alındı.

After some freight cars were derailed, services were suspended on the Chuo Line.

Bazı yük vagonları raydan çıktıktan sonra, hizmetler Chuo Hattı üzerinde askıya alındı.

My favorite bar had its liquor license suspended for serving alcohol to minors.

En sevdiğim barımın küçüklere alkol sunmak nedeniyle askıya alınan alkol lisansı vardı.

Then the ban on entry was suspended thanks to the initiative of non-governmental organizations

daha sonra sivil toplum örgütlerinin girişimi sayesinde giriş yasağı askıya alındı

Tom pleaded guilty to drunken driving and his driver's license was suspended for six months.

Tom alkollü araba sürme suçunu kabullendi ve ehliyeti altı aylığına iptal edildi.

He pleaded guilty to drunken driving and his driver's license was suspended for six months.

Alkollü araç kullanmaktan suçlu bulunup ehliyetine altı ay süreyle el konuldu.

In the sphere of thought, absurdity and perversity remain the masters of the world, and their dominion is suspended only for brief periods.

Düşünce alanında, saçmalık ve sapkınlık dünyanın ustaları olarak kalır, ve onların hakimiyeti ancak kısa süreler için askıya alınır.

My mental faculties remained in suspended animation while I obeyed the orders of the higher-ups. This is typical with everyone in the military.

Yüksek düzeydekilerin emirlerine itaat ederken zihinsel gücüm askıya alınmış canlandırmada kaldı. Bu, orduda herkeste karakteristiktir.

- Tom is unlikely to agree to do that.
- Tom will unlikely agree to do that.
- Tom won't likely agree to do that.
- I think Tom has been suspended.

Tom muhtemelen bunu yapmayı kabul etmeyecek.