Examples of using "Reckless" in a sentence and their turkish translations:
Onlar pervasızdı.
Düşüncesizdin.
Sen pervasızsın.
Pervasız bir şoförsün.
Tom çok pervasızdı.
Tom'un umursamaz olduğunu biliyorum.
Tom, onun pervasız olduğunu itiraf etti.
Bence Tom gamsız biri.
Birden pervasız mı oluveriyorlar
Tom umursamaz, değil mi?
Tom dikkatsiz bir sürücü.
Tom çok umursamaz, değil mi?
Tom pervasız.
Tom pervasız genç bir adamdır.
Tom pervasız olduğumu söyledi.
Tom çok umursamazdı, değil mi?
Tom umursamaz oluyor, değil mi?
O daima dikkatsiz sürücüleri eleştiriyor.
Dikkatsiz araba kullanması onu ölüme götürdü.
Pervasız sürüş bir kazaya neden olacaktır.
- Tom pervasız bir sürücü, değil mi?
- Tom gözü kara bir sürücü, değil mi?
- O dikkatsiz araç kullanmanın keyfini çıkarır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan hoşlanır.
- O dikkatsiz araç kullanmaktan çok büyük zevk alır.
Onun ona güvenmesi pervasızdı.
Tom, Mary'nin pervasız bir şoför olduğunu söyledi.
- Pervasız kız tehlikeyi aldırmadan ağaca tırmandı.
- Umarsız kız tehlikeyi düşünmeden ağaca tırmandı.
Polis Tom'a dikkatsiz sürüşü için trafik cezası kesti.
Pervasız sürüşten dolayı onun ehliyeti alındı.
Tom acımasız, değil mi?
Gözükara insanlar Antartika seferleri sırasında donarak öldü.
Tom çok dikkatsiz, değil mi?
Tom sarhoş araba sürme ve tedbirsiz araba sürme suçlarını reddetti.
Uzun zaman önce, senin büyükannenin büyükanesi henüz doğmamışken, huysuz ve dikkatsiz bir milyarder yaşıyordu.O pis, kötü bir adamdı. Fakat yine de Amerika Birleşik Devletleri başkanlığına seçildi. Bu gerçekten bir kez oldu. İnan bana.