Examples of using "Prove" in a sentence and their turkish translations:
- Hatalı olduğumu kanıtla.
- Haksız olduğumu ispat et.
Onu ispat edeceğim.
Cesur olduğunu kanıtla.
O hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Bunu kanıtlayabilir misin?
Bu yararlı olabilir.
Bu yararlı olabilir.
Onu bana kanıtlayın.
Onu ispat edemem.
Biz onu ispat edemeyiz.
- Biz onu kanıtlayabilir miyiz?
- Bunu kanıtlayabilir miyiz?
- Bunu ispatlayabilir miyiz?
Onu kanıtlayayım.
Hiçbir şey kanıtlayamazsın.
O neyi kanıtladı?
Onu ispat edemezsin.
Bu neyi ispat edecek?
Bunu ispatlayabilir misin?
Bu neyi kanıtlar?
O bir şey kanıtlamıyor mu?
O bir şey kanıtlamıyor mu?
- Bu bir şey kanıtlamaz.
- Bu hiçbir şeyi kanıtlamaz.
Bunu kanıtlayabilirim.
Hiçbir şey kanıtlayamıyorum.
O neyi kanıtlar?
Bunu kanıtlayamazsın.
Senin hatalı olduğunu kanıtlayacağım.
Sami onu kanıtlayamaz.
Tom hiçbir şeyi ispat edemez.
- Bunu kanıtlayabilirim.
- Bunu ispat edebilirim.
Tom bunu kanıtlayabilir.
Tom neyi kanıtlamaya çalışıyor?
Tom'un yalan söylediğini kanıtlayabilirim.
Ben haklı olduğumu kanıtlayabilirim.
Ben haklı olduğumu kanıtlayabilirim.
fakat bunun da doğruluğunu ispatlayamıyoruz
Evet aksini ispatlayamıyoruz.Doğrudur
- Bunu sana kanıtlayacağım.
- Bunu sana ispatlayacağım.
Bir şey kanıtlayamazsın.
Kanıtlamak için hiçbir şeyimiz yok.
Bunu nasıl kanıtlayabilirim?
Bunu nasıl kanıtlayabiliriz?
Onu kanıtlayacağım.
Onu nasıl kanıtlayabiliriz?
- Kimse bir şey kanıtlayamaz.
- Kimse bir şey kanıtlayamadı.
Bu neyi kanıtlayacak?
Matematikçiler şeyleri kanıtlamayı sevmektedir.
Önce kendini kanıtlamalısın.
O bir şey kanıtlamaz.
Hatalı olduklarını kanıtlayacağım.
Bu bir şeyi kanıtlamaz.
Bunu nasıl kanıtlarsın?
İddiaları kanıtlayabilir misin?
Beni sevdiğini kanıtla.
Hatalı olduğumu kanıtlayabilir misin?
Tom onu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
Hayaletlerin var olduğunu kanıtlamak zordur.
Onun bunu kanıtlamasına yardım etmek istiyorum.
"P"'nin Poşet olduğunu kanıtlayın.
Tom'un bunu yapmadığını kanıtlayabilir misin?
- Bunu sana kanıtlayabilirim.
- Bunu sana ispatlayabilirim.
Sanıyorum bunu kanıtlayabilirim.
Onu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
O bunu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
Bunun herhangi birini kanıtlayamazsın.
Ne kanıtlamaya çalışıyorsun?
Onu kanıtlayabileceğimden eminim.
Bunu kanıtlamak zorunda değilim.
Kendini kanıtlamak zorunda değilsin.
Bir şey kanıtlamaya çalışmıyorum.
Bir şey kanıtlamaya çalışıyordum.
Keşke onu ispat edebilsem.
Olanın o olduğunu ispat edebilir misin?
Bunu kanıtlamaya gerek yok.
Bu zor olduğunu kanıtlayabilir.
Bunu kanıtlayabileceğini düşünüyorum.
Onu Tom'un yaptığını kanıtlayabilirim.
Dan suçsuzluğunu kanıtlamayı başardı.
Bir şey kanıtlamaya mı çalışıyorsun?
Suçlamaları ispat edemediler.
Tom Mary'nin suçunu kanıtlamaya çalıştı.
Onlara yanlış olduğunu ispatlamayı umuyoruz.
Tom'un kanıtlayacak hiçbir şeyi kalmadı.
Sana yanlış olduğunu ispatlayacağım.
Değerimi ispatlamama izin ver.
Tom'un kendisini kanıtlamasına gerek yok.
Sami onu kanıtlamak zorunda.
Tom'a gerçekten değer verdiğini kanıtla.
Tom, Mary'nin bunu yaptığını kanıtlayabileceğini söylüyor.
Tom, Mary'nin bunu yaptığını kanıtlayamadığını söylüyor.
Çünkü bulgular sizi kanıtlamaya zorlar.
Tom'un bunu kanıtlamasına yardımcı olmak isterim.
O, onu kanıtlayabileceğine inanıyor.
Bunu Tom'un yapmadığını kanıtlayabilir misin?
Bu gerçekler onun masum olduğunu kanıtlıyor.
Bunu sana kanıtlayacağım.