Examples of using "Prettiest" in a sentence and their turkish translations:
O, grubun en güzeli.
Şehirdeki en güzel kızsın.
Kızların en güzeli kimdir?
Mary sınıftaki en güzel kız.
Mary sınıfında en güzel kız.
Ukraynalı kızlar dünyada en güzel kızlardır.
Mary sınıfımızın en güzel kızıdır.
Tom'un kız kardeşi kasabadaki en güzel kız.
Bu şu ana kadar gördüğüm en güzel gün batımıdır.
Yüzüm civardaki en güzel yüz, değil mi?
Mary Boston'daki en güzel kadınlardan biridir.
Mary kesinlikle partide en güzel kızdı.
Tom, Mary'nin şimdiye kadar gördüğü en güzel kız olduğunu düşünüyordu.
Tom, Mary'nin sınıftaki en güzel kız olduğunu düşünüyor.
Tom Mary'ye şu ana gördüğü en güzel gözlere sahip olduğunu söyledi.
Bozhena oldukça sarışın; o bizim okuldaki en güzel kızdır.
Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kadınsın.
Sanırım biz üçüncü sınıftayken Mary sınıfımızdaki en güzel kızdı.
Okulun en güzel kızlarından biri olmasına rağmen Mary'nin hiç oğlan arkadaşı yoktu.