Examples of using "Pressing" in a sentence and their turkish translations:
Ben dava açıyorum.
Bu acil bir şey mi?
Bu pantolonların ütülenmeye ihtiyacı var.
Mesele gerçekten zorluyor.
Onlar ustabaşına baskı yapmaya devam edecekler.
Tartışacak acil bir şeyimiz var.
Çözecek bazı acil sorunlarımız var.
Keşfedin, beceri kazanın büyük acil problemleri çözün.
Tartışmak için daha acil şeylerimiz var.
Midemde bir basınç hissi var.
Bu gömlek ütülenmeli.
Zaman baskı yapıyor ve acil eylem gerekli.
Bu düğmeye basmak pencereyi otomatikman açacaktır.
Ne çok acildir?
Yapmak için daha acil başka bir şeyin var mı?
Sendika yüzde on oranında ücret zammı için baskı yapıyor.
Şu anda ilgilenecek birkaç presleme sorunumuz var.
Bu çok acil bir mesele.
Şu anda ilgilenmemiz gereken bazı acil sorunlarımız var.
Şu anda, biraz daha fazla baskı yapan bir problemimiz var.
Sadece bastırdığım yer mi ağrıyor, yoksa başka bir yer mi?
- Gömleğin ütülenmesi gerek.
- Gömleğin ütülenmesi gerekiyor.
1894 yılında maddi sorun tekrar ivedi oldu. Küçük ailesiyle birlikte, doktor Grodno'ya taşınmak zorunda kaldı.