Translation of "Build" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Build" in a sentence and their turkish translations:

Build it.

Onu inşa et.

Build something better.

Daha iyisine uğraşın.

Let's build something.

Bir şey inşa edelim.

Birds build nests.

Kuşlar yuva yapar.

Go build something.

Bir şey inşa etmeye git.

The roads we build

İnşa ettiğimiz yollar

We should build something.

Bir şey inşa etmeliyiz.

They'll build a house.

Bir ev inşa edecekler.

Let's build a fire.

Ateş yakalım.

We can build that.

Onu inşa edebiliriz.

We didn't build it.

Onu biz inşa etmedik.

Let's build a sandcastle.

Bir kumdan kale inşa edelim.

Let's build a wall.

Bir duvar inşa edelim.

Let's build a bonfire!

Hadi bir şenlik ateşi yakalım!

What did Tom build?

Tom ne inşa etti?

What should they build?

- Onların ne yapmaları gerekir?
- Onların ne inşa etmeleri gerekir?

Tom didn't build the doghouse that Mary wanted him to build.

Tom Mary'nin onun yapmasını istediği köpek kulübesini yapmadı.

Not to just build it back, but build it better than before.

aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.

Ready to build a future,

bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu

To build a better world.

mücadele imkânı istiyorlar.

We build them little houses,

Küçük evler yapıyoruz

build a burial chamber on

üzerine mezar odası yaptır

He has a nice build.

Onun güzel bir vücut yapısı var.

Not all birds build nests.

Bütün kuşlar yuva kurmaz.

I'll build a large building.

Ben büyük bir bina inşa edeceğim.

I like to build bridges.

Köprüler yapmayı seviyorum.

Where did you build them?

Onları nerede inşa ettin?

I don't build their cabins.

Onların kabinlerini inşa etmem.

They'll build you a house.

Onlar sana bir ev inşa edecekler.

Spiders like to build spiderwebs.

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

When did they build that?

Bunu ne zaman inşa ettiler?

My uncle would build everything.

Amcam her şeyi inşa ederdi.

We should build a wall.

Bizim bir duvar inşa etmemiz gerekir.

We're trying to build something.

Bir şey inşa etmeye çalışıyoruz.

Why don't we build something?

Neden bir şey inşa etmiyoruz?

- We are going to build a wall.
- We're going to build a wall.

Bir duvar inşa edeceğiz.

How do you build self-confidence?

Özgüveni nasıl inşa edersiniz?

Will you commit to build relationships?

İlişkiler kurmayı vaat edecek misiniz?

To ultimately build the beloved community.

inşa edebilmek için bizler doğru seçimi yapabiliriz.

Around the globe, cities build these

Dünya genelinde, muazzam kaynaklarla

It makes them build a hospital

Onlara hastane yaptırıyor okul yaptırıyor

We see and build our future.

görüyor ve geleceğimizi inşa ediyoruz

You must build up your courage.

Cesaretini toplamalısın.

We contracted to build a railway.

Bir demiryolu inşa etmek için sözleşme yaptık.

The athlete had a strong build.

- Atletin güçlü bir yapısı vardı.
- Sporcunun güçlü bir yapısı vardı.

Try to build up your strength.

Gücünü toplamaya çalış.

I build houses out of stone.

- Taş evler yapıyorum.
- Taştan evler inşa ediyorum.

Their job is to build houses.

Onların işi evler inşa etmek.

They decided to build a bridge.

Onlar bir köprü yapmaya karar verdi.

We need to build a fire.

Bir ateş yakmalıyız.

I'm going to build a fire.

Bir ateş yakacağım.

He likes to build model planes.

O, model uçak yapmayı seviyor.

The bones build up a skeleton.

Kemikler bir iskelet meydana getirir.

We need to build a bridge.

Bir köprü inşa etmemiz gerekir.

I'm going to build an igloo.

Bir Eskimo evi inşa edeceğim.

Did you build us a boat?

- Bize bir tekne yaptın mı?
- Bize bir tekne inşa ettin mi?

I want to build an igloo.

Bir eskimo kulübesi yapmak istiyorum.

We need to build an app.

Bir uygulama oluşturmamız gerekiyor.

I want to build a house.

Bir ev inşa etmek istiyorum.

Tom will build a big house.

Tom büyük bir ev inşa edecek.

Was your home expensive to build?

- Evinizin inşası pahalı mıydı?
- Evinizin inşaatı pahalı mıydı?

Tom helped build his neighbor's house.

Tom komşusunun evinin inşasına yardım etti.

Tom had a hard time raising enough money build the orphanage he'd promised to build.

Tom yapmayı söz verdiği yetimhaneyi yaptırmak için yeterli parayı toplamada zor zamanlar geçirdi.

- He is going to build his own computer.
- He's going to build his own computer.

- Kendine bilgisayar toplayacak.
- Bilgisayarını kendi toplayacak.

- Tom taught Mary how to build a fire.
- Tom showed Mary how to build a fire.

Tom Mary'ye nasıl ateş yakacağını öğretti.

Include helping students build and maintain relationships?

bağ kurmasına ve bunu devam ettirmesine yardımcı olmak dahil edilmemeli midir?

It's helped me build support and community

Bu bana aynısını diğerlerine yapmak üzere

Then it begins to build you up,

o sizi kuvvetlendirmeye başlar

Does positive action build positive brain functioning?

Pozitif eylemler pozitif beyin işlevi yaratır mı?

My wife helps me build the roads.

Karım yol yapımında bana yardım ediyor.

We build and maintain relationships with others.

Başkalarıyla ilişkiler kurup sürdürüyoruz.

It took many years to build it.

Onu yapmak yıllarımı aldı.

I want to build up my vocabulary.

- Kelime haznemi geliştirmek istiyorum.
- Kelime hazinemi geliştirmek istiyorum.
- Kelime dağarcığımı geliştirmek istiyorum.

Reading helps you build up your vocabulary.

Okumak kelime dağarcığınızı geliştirmenize yardım eder.

Tom wants to build his dream house.

Tom hayallerinin evini yapmak istiyor.

You can't build buildings on swampy land.

- Bataklık arazi üzerinde binalar yapamazsın.
- Bataklık araziye bina inşa edemezsin.
- Bataklık araziye bina inşa edemezsiniz.
- Sulak alanlarda binalar inşa edemezsiniz.

How much will it cost to build?

İnşaatın maliyeti ne kadar olacak?

Did you really build that by yourself?

Gerçekten onu tek başına mı inşa ettin?

That man has a very good build.

Şu adamın çok iyi bir binası var.

We need lumber to build a barn.

Ahır inşa etmek için keresteye ihtiyacımız var.

I want to build a house here.

Burada bir ev inşa etmek istiyorum.

We can do anything except build airports.

Biz havaalanı inşa etmek hariç her şeyi yapabiliriz.

Let's build a castle in the sand.

Kumda bir kale inşa edelim.

Explore, build skills, solve big pressing problems.

Keşfedin, beceri kazanın büyük acil problemleri çözün.

I'd like to build a new house.

Yeni bir ev inşa etmek istiyorum.

Tom wants to build his own house.

Tom kendi evini inşa etmek istiyor.

I want to build a wooden hut.

Ahşap bir kulübe inşa etmek istiyorum.

Workers build the houses all day long.

İşçiler evleri bütün gün boyunca inşa ediyorlar.

He helped his friend build a computer.

- Arkadaşının bir bilgisayar kurmasına yardımcı oldu.
- Arkadaşının bilgisayar toplamasına yardım etti.

- If it snows tomorrow, I will build a snowman.
- If it snows tomorrow, I'll build a snowman.

Yarın kar yağarsa bir kardan adam yapacağım.

- Tom says he wants to build a house.
- Tom says that he wants to build a house.

Tom bir ev inşa etmek istediğini söylüyor.

- They have enough capital to build a second factory.
- They have only enough funds to build the factory.

Onlar fabrikayı inşa etmek için sadece yeterli fona sahip.

This is not the time to build walls,

Zaman duvar inşa etme zamanı değil,