Examples of using "Pouring" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur yağıyor.
Tom ter döküyordu.
Bir süreliğine bekle bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.
Bir bardak çay dolduruyorum.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Onun yanaklarından dökülen gözyaşları vardı.
Tom bir bardak süt döküyor.
- Pencerelerden siyah duman dökülüyordu.
- Pencerelerden siyah duman akıyordu.
Sabah saatlerinde şiddetli yağmur yağıyordu.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.
Sıcak su dökerken elimi yaktım.
Burada son birkaç gün sel gibi yağmur yağdı.
Sağ dizime biraz anti inflamatuar krem akıtıyorum.
Sağanak yağmur yağdığı için giysilerin ıslandı.
Tom bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bir saatten daha fazla bir süre dışarıda bekledi.
İçkileri doldurduktan sonra, Tom şişeyi Mary'nin önüne koydu.
- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.
Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.
- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.