Translation of "Pouring" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Pouring" in a sentence and their turkish translations:

Rain is pouring.

Yağmur yağıyor.

Tom was pouring sweat.

Tom ter döküyordu.

Wait a while. It's pouring.

Bir süreliğine bekle bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor.

- I am pouring a cup of tea.
- I'm pouring a cup of tea.

Bir bardak çay dolduruyorum.

- It's pouring with rain.
- It's pouring down with rain.
- It's chucking it down.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

She had tears pouring down her cheeks.

Onun yanaklarından dökülen gözyaşları vardı.

Tom is pouring a glass of milk.

Tom bir bardak süt döküyor.

Black smoke was pouring out the windows.

- Pencerelerden siyah duman dökülüyordu.
- Pencerelerden siyah duman akıyordu.

It was pouring rain all morning long.

Sabah saatlerinde şiddetli yağmur yağıyordu.

- It's raining cats and dogs.
- It's raining hard.
- It's raining very hard.
- It's pouring down rain.
- It's pouring.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.

I burnt my hand while pouring hot water.

Sıcak su dökerken elimi yaktım.

It's been pouring here for the last few days.

Burada son birkaç gün sel gibi yağmur yağdı.

I'm pouring some anti-inflammatory cream on my right knee.

Sağ dizime biraz anti inflamatuar krem akıtıyorum.

My clothes got wet because it was pouring down rain.

Sağanak yağmur yağdığı için giysilerin ıslandı.

Tom waited outside in the pouring rain for over an hour.

Tom bardaktan boşanırcasına yağan yağmurda bir saatten daha fazla bir süre dışarıda bekledi.

After pouring drinks, Tom put the bottle down in front of Mary.

İçkileri doldurduktan sonra, Tom şişeyi Mary'nin önüne koydu.

It looks like it will start pouring any second now. Better take an umbrella.

- Her an aşırı yağmur başlayacak gibi görünüyor. Şemsiye alsan iyi olur.
- Her an yağmaya başlayacak gibi. En iyisi şemsiye almak.

For you to come out and say that kind of thing now would just be pouring oil on the fire.

Şimdi dışarıya gelmen ve o tür bir şey söylemen yangına körükle gitmek olur.

- It's raining buckets outside.
- It is raining hard.
- It's raining cats and dogs.
- It's raining hard.
- It's bucketing down.
- It's raining very hard.
- It is raining cats and dogs.
- It's pouring down rain.
- It's pouring with rain.
- It's lashing.
- It's raining heavily.
- It's pissing down.
- It is raining pitchforks.

- Bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor.
- Şakır şakır yağmur yağıyor.
- Bardaktan boşanırcasına yağıyor.
- Fena yağmur yağıyor.
- Tufan gibi yağmur yağıyor.
- Gök delinmiş gibi yağmur yağıyor.