Examples of using "Popcorn" in a sentence and their turkish translations:
Tom patlamış mısır istiyor.
Patlamış mısır yapmaya git.
Patlamış mısır yiyoruz.
Patlamış mısır yapacağım.
Patlamış mısırım nerede?
Patlamış mısır yapıyorum.
Ben patlamış mısır istiyorum.
Tom patlamış mısırdan hoşlanıyor.
Kim patlamış mısır ister?
Patlamış mısırı seviyorum.
Tom patlamış mısır yedi.
Biraz patlamış mısır ister misiniz?
Biraz patlamış mısır istiyordum.
Patlamış mısır alacağım.
Patlamış mısır ister misin?
Tom patlamış mısır yemeyi sever.
Tom patlamış mısırdan hoşlanmaz.
Patlamış mısırdan hoşlanmıyorum.
Tom patlamış mısır yiyor.
- Tom patlamış mısır sevdiğini söyledi.
- Tom senin patlamış mısır sevdiğini söyledi.
Hiç patlamış mısır istemiyorum.
Biraz patlamış mısır istiyorum, lütfen.
Canım patlamış mısır yemek istiyor.
Patlamış mısır en sevdiğim aperitif.
Tom tüm patlamış mısırı yedi.
Patlamış mısır üzerine eritilmiş tere yağını dökün.
İki torba patlamış mısır aldım.
Tom patlamış mısırı neyin patlattığını merak ediyordu.
Tom'un patlamış mısır makinesi var.
Tom mutfakta mikrodalgada patlamış mısır yapıyor.
"Patlamış mısır gibi kokuyor." "Gerçekten öyle!"
Patlamış mısır en sevdiğim aperitiflerden biri.
Tom Mary'ye patlamış mısırı nasıl patlatacağını gösterdi.
Tom patlamış mısır kokusunu seviyor.
Tom bol tereyağlı patlamış mısır sever.
Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?
Patlamış mısır yapıyorum. Biraz ister misin?
Biraz mısır patlatırken parmağım yandı.
Tom patlamış mısır kovasını Mary ile paylaştı.
Bir filmi patlamış mısır olmadan nasıl izleyebilirsiniz?
Ne kadar çok patlamış mısır yersen, o kadar çok istersin.
Patlamış mısır hazırlarken parmağımı yaktım.
Tom film izlerken sık sık patlamış mısır yer.
Dün gece akşam yemeği için ne yediğimi tahmin et. Patlamış mısır.
Tom büyük bir kaseden patlamış mısır yiyordu.
Tom patlamış mısır kasesini masaya koydu.
Tom iki tane bilet ve bir tane patlamış mısır çantası aldı.
Tom ve Mary filmi izlerken patlamış mısır yediler.
Patlamış mısırına biraz daha tuz ister misin?
Tom kaseden bir avuç patlamış mısır aldı.
Tom Mary'ye tereyağlı patlamış mısır kasesini uzattı.
Film izlerken patlamış mısır yedik.
Ben sizin patlamış mısırınıza tereyağı istemediğinize inanamıyorum.
Bu patlamış mısırların tadı bayat. Ne zaman yapıldıklarını merak ediyorum.
Kendinize biraz patlamış mısır alın, arkanıza yaslanın ve gösterinin keyfini çıkarın.
Bir Noel hediyesi olarak kendime bu çok hızlı patlamış mısır makinesini aldım.
Tom ve Mary patlamış mısır yerken televizyonun önünde oturdu.
Bir Noel hediyesi olarak gerçekten hızlı patlamış mısır makinesi satın aldım.
Davetiye patlamış mısır ve meşrubat hizmeti verileceğini söylüyordu.
Tom'un ortağı, gurme patlamış mısır baharatlarını da satmaları gerektiğini düşündü.
Patates cipsi yemeye nazaran patlamış mısır yemenin daha sağlıklı olması muhtemeldir.
Tom patlamış mısırı tavaya koydu ve onun patlamasını bekledi.
Diğer birçok aperitifle karşılaştırıldığında patlamış mısır çok ucuzdur. Ayrıca genellikle daha sağlıklıdır.
Video oyunları oynarken yememiz ve içmemiz için biraz patlamış mısır ve soda aldım.
Tom patlamış mısırdan başka bir şey satmayan bir web sitesini başlatmanın iyi bir fikir olacağını düşündü.
Tom patlamış mısırın tadına baktı ve yeterince tuzlu olmadığına karar verdi, bu yüzden biraz daha tuz serpti.
Normalde bir film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu defa şeker yiyeceğim.
Yemekler arasında genellikle bol miktarda şekerleme, dondurma, patlamış mısır ve meyve yiyebiliyor.
Genellikle ben filmler izlediğimde patlamış mısır yerim ve kola içerim. Ama, bir daha ki sefere, ben şeker yiyeceğim.
Tom kâsedeki tüm patlamış mısırı yedikten sonra biraz daha patlatmak için mutfağa geri gitti.