Examples of using "Plumber" in a sentence and their turkish translations:
Bir tesisatçı çağırın.
Ben bir tesisatçıyım.
Tom bir tesisatçı.
Tom bir tesisatçıydı.
Mario bir tesisatçıdır.
Bir su tesisatçısına ihtiyacım var.
Tom hâlâ bir tesisatçı mı?
Ben bir tesisatçı gibi mi görünüyorum?
Tom serbest çalışan bir tesisatçıdır.
Tesisatçı çağırmamız gerekiyor.
Tom bir tesisatçı, değil mi?
Bir tesisatçı ne kadar para kazanıyor?
Bir tesisatçı aradığını duydum.
Tom'a senin iyi bir tesisatçı olduğunu söyledim.
Tom üç yıl bir tesisatçı olarak çalıştı.
Bence bir tesisatçı çağırsan iyi olur.
Su tesisatçısı suyu borudan dışarı pompaladı.
Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
Öğretmen olmadan önce bir tesisatçıydım.
Bunu tamir edebilir misin yoksa bir tesisatçı çağırmam mı gerekiyor.
Boruyu tamir edemezsen, bir tesisatçı aramak zorunda kalacağız.
Tesisatçı boruyu boşaltmak için suyu dışarı pompaladı.
Gerçekten, kim bir prenses olmak istemez? Gerçekten ihtiyacın olan tek şey iyi bir tesisatçı, ve hazırsınız!