Examples of using "Mario" in a sentence and their turkish translations:
Mario kardeşler oynayalım.
Mario bir tesisatçıdır.
Mario bir mikroskop aldı.
Mario hangi şarkıyı söylüyordu?
“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.
O Super Mario Bros oynuyor.
Mario ve Luigi kardeştir.
Mario bir İtalyan vatandaşıdır.
Markus, Mario'dan daha kısadır.
Mario prensesi kurtaramadı.
Dodong geç kaldığı için Mario gidiyor.
Mario ikinizin daha uzunu.
Ejderhanın yangın nefesi Mario'yu tamamen yaktı.
Mario, bana eşcinsel demekten vazgeç! Ben heteroseksüelim!
Mario, şeker elmasının tadını tercih eder.
Süper Mario Kardeşler otuz sene önce yayınlanmıştı.
Kardinal Jorge Mario Bergoglio, papa seçildi.
Mario mantar yediğinde büyüyor.
Nihayet, Mario prensesin sevgisini kazanmayı başardı.
Mario o kadar hasta ki zorlukla hareket edebiliyor.
Mario, Romulus'un Roma'nın kurucusu olduğunu söylüyor.
Eve dönerken avukatım Mario’yu aradım.
Mario Draghi, Avrupa Merkez Bankası'nın başkanıdır.
O bana yalan söylediğinden beri ben Mario ile konuşmadım.
Mario bana yalan söylediğinden beri artık onunla konuşmuyorum.
O bir meşe palamudu yediğinde, Mario bir uçan sincaba dönüşür.
ve “Mario, gerçekten almak istiyorum,” dedim.
hani evde oynadığımız süper Mario'lu atari var ya