Examples of using "Penguin" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir penguen değilim.
- O bir penguen mi?
- Şu bir penguen mi?
Orada bir penguen kolonisi yaşıyor.
- Bu penguen gerçekten şirin.
- Bu buzulkuşu gerçekten sevimli.
- Penguen gibi yürürüm.
- Penguen gibi yürüyorum.
Bu yavru penguen çok sevimli.
Penguen gruptan atıldı.
Penguen uçamayan bir kuştur.
- Tom bana tıpkı penguen gibi yürüdüğümü söyledi.
- Tom bana penguen gibi yürüdüğümü söyledi.
Hayvanat bahçesindeki penguen evini seviyorum.
Balık yemememe rağmen ben bir penguenim.
Mary, Tom'un kullanıcı profilindeki sevimli buzulkuşu görüntüsünü beğendi.
Mary Tom'un profilindeki güzel penguen resmini istiyor.
Söylendiğine göre Japonya'da evcil hayvan olarak bir penguen besleyen insanlar var.
Kumda ustura gagalı alk ayak izleri vardı.