Examples of using "Paper" in a sentence and their turkish translations:
- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.
Biraz kağıda ihtiyacım var.
Geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı satın aldık.
- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.
Taş, Kağıt, Makas
Kağıt hızlı yanar.
Kağıt kolayca yakar.
Ben kağıt istiyorum.
Kağıda ihtiyacımız var.
Kağıt beyaz.
Kağıdı saklayın.
Bu gazete değil.
O gazete değil.
Bu gazete mi?
Tuvalet kağıdı yok.
Ben sadece geri dönüştürülmüş kağıttan yapılmış tuvalet kağıdı alırım.
Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.
Tom kağıt uçak yapmaktan hoşlanır.
Yazıcı kağıdına ihtiyacım var.
- Ben mektup kağıdı, birkaç pul ve birkaç kağıt mendil alıyorum.
- Ben mektup kâğıdı, pul ve kâğıt mendil satın alıyorum.
Tom kâğıdı yırttı.
Tom kâğıttan uçak yaptı.
İşte 1928 tarihli bir makale.
İki katlı tuvalet kağıdını.
Yazıcıya kağıt lazım.
Kurutma kağıdı mürekkebi emer.
Herhangi bir kağıt işe yarar.
Belge önemli değildi.
Bana bugünün gazetesini getir.
- Biraz kağıda ihtiyacım var.
- Bir miktar kağıt istiyorum.
Biraz kağıda ihtiyacım var.
- Bugünkü gazete nerede?
- Bugünün gazetesi nerede?
Bu kâğıt beyaz mı?
Bu kimin gazetesi?
Bu kağıt beyaz.
Bize kâğıt satıyor.
Bana biraz kağıt getir.
Senin raporun mükemmeldi.
Kağıt kolaylıkla tutuşur.
Kâğıdın var mı?
Çekler kağıttırlar.
Bu bilet kağıttan.
- Bana kağıt ver.
- Gazeteyi bana ver.
Bana bugünkü gazeteyi göster.
Kağıdı kesmeyi bitir.
- Ben kâğıdı yaktım.
- Kâğıdı yaktım.
- Sen kâğıdı yaktın.
- Kâğıdı yaktın.
Onlar kâğıdı yaktılar.
Tom kağıdı buruşturdu.
- Tom kağıdı kapladı.
- Tom kağıdı katladı.
- O bir kâğıt mı?
- Şu bir kâğıt mı?
Sabah gazetesi nerede?
- Kağıt beyazdır.
- Kağıt beyaz.
Bu kağıt pürüzlü.
O bugünkü gazete mi?
Hiç tuvalet kağıdı yok!
Bu kağıttan yapılmış.
Sami gazeteyi okudu.
Tom bir gazete aldı.
Bugünkü gazeteyi zaten okudum.
Kağıt ilk kez Çin'de icat edildi.
Bu kağıt, mürekkebi emmez.
Tuvalet kağıdımız tükendi.
Kitaplar kağıttan yapılırlar.
Kağıdına bir çizgi çiz.
oy pusulasında yer alır .
Çok az kağıt kaldı.
Sadece beyaz kağıt yeterli.
Onun kağıt uçağı narindi.
Biraz kağıt kullanabilir miyim?
O, raporunu uzattı.
Kağıt ağaçtan yapılır.
Biraz yazı kağıdına ihtiyacım var.
Kağıt Çin'de icat edilmiştir.
O, onu kağıda sardı.
Bu bir ticari gazete.
Hayır, bu kağıt beyaz değil.
Bu gazeteyi atma!
Tom kağıdını teslim etti.
Bugünkü gazeteyi okudun mu?
Bu bir kağıt bilet.
Tom kağıda baktı.
Tom belgeye göz attı.
İşte bir parça kağıt.
Tom asla kağıt havlu kullanmaz.
Lütfen bana bugünün gazetesini getir.
Kağıt kase ucuzdur.
Onun kağıdı bitti.
Kağıdı kestin mi?