Examples of using "Ozone" in a sentence and their turkish translations:
Ozon tabakasını incelten kimyasalları kullanmayı hemen durdurmalıyız.
Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor.
Ozon tabakası olmaksızın,tehlikede olurduk.
Ozon tabakasının tahrip edilmesi çevreyi etkiler.
Ozon tabakası olmasa, tehlikede oluruz.
Ozon, küçük miktarlarda doğal olarak meydana gelen üç oksijen atomundan oluşan bir moleküldür.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
Bulutlar temizlendikten birkaç saat sonra güneş çıktı ve çöl ozon kokuyordu.
Bizim atmosferimiz nefes almamız için gerekli olan % 21 oksijen, % 78 azot ve % 0,9 argon içermektedir. Diğer % 0.1 ise su buharı, karbon dioksit, neon, metan, kripton, helyum, ksenon, hidrojen, azotlu oksit, karbon monoksit, azot dioksit, kükürt dioksit ve ozondan oluşur.